"kişisel alan" dediğimiz psikolojik sınırın varlığını en kolay şekilde anlamamıza yardımcı olan insandır. kendisini huzursuz hisseder, çok katlı(iş merkezi gibi) yapılarda birkaç saniye içerisinde terlemeye başlar.
dün şirkette öğle yemeğine çıkıyordum, kendimi asansöre doğru savurduğum anda içeriden bir kol, kapanmakta olan kapıyı ani bir hamle ile ittiriverdi. hayatta kendimi mutlu hissettiğim, insanlara dair gün be gün tükenen inancımı ayakta tutan anlardandır bu anlar benim. girdim asansöre teşekkürümü sunarak ve bizim operasyondan semra ablaydı içerideki. daha önceki asansör karşılaşmalarımızdan bildiğim üzere kendisinde bu "kişisel alan" ihlaline karşı ciddi bir panikleme durumu mevcuttur. o aynanın önünde duruyordu, ben kapıya mümkün olduğunca yakın ve ona yan kalacak şekilde durdum. iki saniyelik hâl-hatır sonrası;
- çocuk ben aslında asansörde başka biri varken rahatsız olurum.
+ biliyorum abla, göz bebeklerin büyüyor resmen.
- ama şimdi olmadım.
+ çünkü ben senin kişisel alanını doğrudan taciz etmedim.
- bak sen... keh keh keh.
+ köpek besliyorum ya ben, ondan biliyorum bu kişisel alan olayını. evde o bana sokulacağı zaman, ben ona sokulacağımız zaman önce göz teması kuruyoruz, yoksa yürümez ilişki.
- kehkehkeh... iyi bişey mi dedin, kötü bişey mi anlamadım ama sende garip bişey var çocuk, insan yaşlanmaz senin yanında. hadi afiyet olsun.
bende asansörde başka birisi varken gerilirim. çünkü filmlerde hep görüyoruz bunlara; iki kişi asansöre biner,put gibi dururlarken, kapının kapanmasıyla birbirlerinin üstüne atlayıp ateşli bir şekilde sevişmeye başlarlar.