kendisi 1999 yapımı ''bir'' altıoklar filmi. 1996 yapımı Arthur Borman, Nigel Dick, Rafal Zielinski yönetimindeki ''The Elevator'' filminden çalıntıdır. öylesine çalıntıdır ki filmin ismi, senaryosu hatta çekim planları bile çalınmıştır. lakin mustafa uğurlu'nun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu görmemiz açısından varlığı bir bakıma anlam kazanmıştır.
Bulunduğu apartmana haciz gelmesi durumunda, haciz memurlarınca, hareketini sağlayan parçanın alınması yoluyla apartman sakinlerine ilk göz dağının verilmesini sağlayan araç.
eğer bir binada üst katlardaysa, bir yada en fazla iki sumo güreşçisinin binmesi halinde düşme yüzdesi baya bi yüksek olan zımbırtı. ayrıca bu zamazingonun içindeyken elektriklerin kesilmesi biraz ürkütücü oluyor. hele de akşam vaktiyse...
iç kapılar 2005ten sonra zorunluluk haline gelmiştir. asansörün yapımı sırasında ruhsat için belediyeye, ce belgesi için bir ce standardizasyon firmasına, kalite kontorl için yapı denetim firmalarına ihtiyaç duyarsınız.
n-81-1 standartlarına göre yapılır. standarda uygun olmayan asansörlere ruhsat verilmez.
türk sinema tarihinin en gereksiz filmlerinden biri. satır aralarına da baktım mamafih bir mesaj bulamadım, resmen s.ke sürülmez bir film. zaten kanald'nin gece 02:00'de yayınlamasından anlamalıydım.
mustafa altıoklar'ın, çalıntı senaryo söylemlerine karşın dönemi içinde dikkatimi çeken filmlerinden birisi.* ama bu filmle ilgili aklımda kalan en mühim konu mustafa uğurlu'nun söylediği içerisinde çat çat çat sonra bye dediği sözlerin bulunduğu şarkı oldu. hala aramaktayım o şarkıyı. güzel şarkıydı filme ve söylentilere rağmen. zamanın tek müzik kanalı kral tv de filmden kesitlerle klipte yapılmıştı kendisine.*
40 metrelik uçurumu kullanılır hale getirmek için 1907 yılında yapılmıştır ve 1983 yılına kadar şahısa ait iken o yılda izmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağışlanmıştır.
düşünün ki, asansörünüz bozuldu ve 60-70 km/saat, yani saniyede 18 metre hızla düşüyor. siz de son saniyede yukarı zıplıyorsunuz. yukarı zıplamanız olsa olsa saniyede 4-5 metre hızla olabilir. yani siz yine de yaklaşık saniyede 13-14 metre hızla yere düşmeye devam ediyorsunuz.
ister saniyede 18 metre, isterse 13 metre hızla yere düşün, sonuç fark etmez. sizi yerden kazımak zorunda kalabilirler. lütfen panik yapmayın, asansörü tutan tek bir kablo değildir, en azından 5 veya 6 kablo vardır. bu kabloların her biri tek başına asansörün ağırlığını taşıyabilir.
diyelim ki, bu kabloların hiçbiri görevini yapmadı, asansörü durduracak bir başka fren donanımı daha vardır. hatta bazı asansör boşluklarında ilaveten yaylı veya yağlı, hayati tehlikeyi önleyecek özel sistemler de bulunur.
bu sistemlerin hiçbiri çalışmazsa yine de iyimser olmaya çalışın, hiç olmazsa hayatınızda bir kere, hiçbir katta durmadan doğrudan zemine inmiş oluyorsunuz