"Acaba kamera var mı ki lan ?" diye düşünmektir.
Katları saymaktır bazen, ineceğimiz kata geldiğimizde kapıda rezil olmayalım diye düşünmektir bazen.
Asansör de saçmalamak, şu dünyanın insana özgü en büyük eğlencelerindendir.
Bazen burnunuz da sümük var mı diye bakarsınız, bazen henüz farketmediğiniz sivilceyi farkedip cortlatırsınız. Ve bazen gaz kaçırırsınız, işte o zaman sıfır' a geldiğinizde kimse binmesin diye umarsınız tüm aşağıya olan tırmanışınızda.
ablak ablak bakıp birden sırıtmaya başlayıp, kendi yanaklarını sıkıp, üzgün bir surat ifadesine bürünürken, asansörün çoktan durmuş lduğu fark edilir. ve aynadan yansıyan ikinci bir kellenin ilk başta kendinize baktığınız gibi angut angut size baktığını görürsünüz. operasyon tamamlanmıştır merkeze geri dönebilirsiniz.
asansör fobisi olanlarda bu saçmalamalar aynadaki kendi görüntüsünden ürperme seviyesine bile varır ki, bir paronayakla yan yana olmanız ihtimali " bir ineyim şurdan sadaka verecem " mırıldanmalarına sevkeder insanı.
-tamam işte budur, sert ol evet çok güzel
-kararlıyım evet kararlıyım tabiki söyleyebilirim,
-kesin ve net olarak beliteceğim olmazsa olmaz,
-patron zam istiyorum,
gibi diyalogların içerisinde döndüğün, kendini inandırma bir yerde gaz verme odasıdır aynalı asansörler.
asansörün ışık almamasından kaynaklanan farklı kontrastından dolayı kendimi en güzel hssettiğim yer. fotoğraflarımın hep asansörde çekilmesini istemişimdir. aynanın önünde gülerek poz vermem bundandır.
mütevazi öğrenci evimizdeki tek ayna da kırıldığı bir vakit ayna karşısında saçmalama ihtiyacımızı bu şekilde gidermiştik. işin kötüsü ayna karşısında gidermemiz gereken tek ihtiyacımız bu da değildi. dönüşümlü olarak asansörü ziyaret ettiğimizi farkeden kapı komşumuz bir ayna hediye etmişti de öğrenim kredisini beklememize gerek kalmamıştı.