yapılarda insanları ve eşyayı dikine çıkarıp indirmeye ya rayan araç.Tarihi oldukça eskidir. Eski Romada zengin kişiler, bir makara ve çıkrık sistemiyle çekilen koltuklar içinde yüksek katlara çıkar inerlerdi. Ortaçağda bunlara Batıda uçan sandalye denirdi. Bugünkü elektrikli asansörlerin ilki 1880'de Alman Werner von Siemens tarafından icat edildi. Bir kuyu içinde çalışan kabin ve karşı ağırlık kuyunun tepesindeki motorlu bir makara ile hareket ettirilir
--spoiler--
TSE ekiplerinin Türkiye genelinde son 1 yılda muayenesini gerçekleştirdiği 45 bin 565 asansörden 30 bin 656'sının "kullanılamaz" durumda olduğu ortaya çıktı)
--spoiler--
izmirde konak ve üçyol bağlantısı sağlayan alettir. zira gece 00.00 a kadardır en son asansör. kaçırdığınızda o dik merdivenleri tek tek çıkmanız gerekir. sonunda da 2 gün ayak felcinden yatarsınız.
faydalı olduğu kadar korkutucu makina. 26 ya az kalmış, hala ister tek başıma bineyim ister kalabalıkla, yine korkuyorum hep korkuyorum. eksik de olmasın ama daha sevimli olabilir.
--spoiler--
Asansörlerde ayna kullanılmasının bir kaç sebebi vardır. Bunlar;
Ayna aslında bir güvenlik önlemi sayılabilir. Asansöre binerken kapıyı açtığınızda aynada kendinizi görürsünüz ve kabinin katta olduğuna emin olursunuz.
Bir diğer sebep de kabin içinde derinlik sağlamaktır. Bir kutu içinde katları çıkarken kabin duvarları sanki üzerinize geliyormuş gibi olur. Bu yüzden ayna kullanılarak bir derinlik ve ferahlık hissi uyandırılır.
--spoiler--
Kızlarla baş başa kalındığında garip olunan araç.
Senelerden 2013 asansöre binicem
Okuldan geldim üst kattaki liseli kız la asansöre bindik naber dedi bende eh işte dedim sen nasılsın dedim bende eh işte dedi noldu dedim sevgilimden ayrıldım dedi benden 1 yaş küçük.
Aç gözlü erkek hemen kafa zehir tabi.
Dedim gel şura şuraya beraber çay içelim mi dedim.
Biraz düşündü tamam dedi.
Çıktık hacı kafeye gidiyoruz beraber minübüste sohbet ettik çokta temiz kızdır.
Ben dedim seni güzel buluyorum.
Gülümsedi alışveriş merkezinin asansörüne bindik güldüm asansörlerle aram iyi bu sıralar dedim ve öpüştük.
Yukarıda kuytu bir köşe buldum.
Dedim sen çok temiz bir kızsın bak bende sen gibiyim gel bir ırmak gibi akalım bütün olalım dedim o sırada kızın babası aynı mekana girmezmi biz korktuk hemen masa altı na girdik.
Gülüyoruz filan nası çıkacaz falan derken masa altında sıcak bir orram oldu.
Herneyse nası çıkacağız falan derken garsonu çağırdım.
Tamam abi bende dedi.
Garson oyalarken bizde tüydük tekrar asansöre bindik nabızlarımız çılgınlar gibiydi bi anda dedi yaşadığım en heyecanlı geceydi ve asansörde köşeye sıkıştırdım.
Ardından eve geri döndük.
Asansör benim için bir önemli bir imgedir.
bize gelen zarfların konulduğu yerdir. bi gün postacıyı bekleyip ''neden posta kutusuna koymuyosun şerefsiz'' diye sorcam. bide zarflar imana gelip açılıyo nedense. o meraklı apartman sakininide bulup ayrıca bi güzellik yapcam onada.
ilk olarak fransa kralının yüksek kattaki yatak odasına gidişi için tasarlanan ve başlarda, basit bir düzenek olarak; kralın adamlarınca kaldırılarak yukarı ivme kazandırılıp, istenilen yere vardıran bir tür taşıma aracıdır. sonraları elektrikle çalışmaya başlayacak buluşa; uçan sandalye ismi layık görülecektir.