geniş bir kavramın tek kelimeye indirgenmiş halidir. asalettir, kimi zaman soydan gelir, kimi zaman sonradan kazanır birey. peki nedir bu asalet, necabet , soyluluk şöyle demiştir konfuçyüs
''asil bir insan dokuz şeye en büyük dikkat ve itinayı göstermelidir: gözlerine dikkat etmelidir; açıkça görmesi için. kulaklarına dikkat etmelidir; vuzuhla işitmesi için. yüzüne dikkat etmelidir; hürmet telkin etmesi için. sözlerine dikkat etmelidir; doğru olması için. kafasındaki tereddüt ve şüpheye dikkat etmelidir; başkalarına sormak ve öğrenmek için. hiddetine dikkat etmelidir; doğacak güçlükleri önlemek için. faydalı olanı ararken dikkat etmelidir; adaleti uygun olarak düşünmek için.''
daha da özü, günümüzde algılandığı gibi televole programlarından çıkma insanların sahip oldukları olgu değildir, kapitalist dünyada paranın getirdiği, parayla satın alınabilecek birşey hiç değildir. istanbul bogaz'ının en güzide yalısında oturmak, büyük büyük dedesininden gelen soyunun saraylara, padişahlara dayanması hiç değildir. açıklamaya kelimelerimin yetmediği olgudur. zira öylede olmuştur asaletin ne olduğu değil neler olmadığı anlatılabilir.
bana göre asalet; böcek gördüğünde öyle mal gibi bağırmayan insandır.
şayet ben böcek görsem, gördüğüm yeri yakar, üstüne radyasyon döker, ardından betonla sabitler ve arkamı döner giderim. böyle de asilim.
herkeste bulunmayan, bulunanda acayip çekici görünen, insanı baştan çıkaran bir özelliktir. erkeklerde bulunanı nadirdir bu yüzdendir ki daha bir değerlidir.