ilkokul yıllarında beni ağlatan hayali şehirdir.
ne zaman haberlerde olayların çıktığı bir yer gösterilse yukarı bölümde arşiv yazdığından, kendisini türkiyenin maşallah olayların hiç bitmediği belalı bir şehir adı sanmama sebep olmuştur.
bir gün müdür yardımcısının sınıfa gelip arşivi temizlemek için iki öğrenci seçip beni de götürmeye kalkmasıyla olaylar başlamıştır. kesin ölecem, o kadar olay çıktı büyük şehri biz nasıl temizleyecez, anneme söylemedim daha diye içim içimi yemiş ağlamama sebep olmuştur. vardığımızda bir bakmışımdır tozlu kitapların olduğu odaymış sadece ahh ahh arşiv unutamıyorum seni.
lüzümsuz herşeyin tıkıldığı, boşa yer işgal etmek için varolan yerdir. en büyük faydası arada sırada girdiğinizde önünüze eski bir belge, fotoğraf düştüğünde "eheuha lan eskiden de ne malmışız" derken yaşadığınız eğlence ya da yıllardır orda yaşayan sevimli dostlarınız bay örümcek ve ailesinin sıcak arkadaşlığıdır.
guncelligini kaybetmis, yani yılda en fazla 5 kere kullanılan belgeleri bunyesinde burunduran birim
idealinde iklimlendirme vb. olması gerekirken turkiye'deki uygulamalarda belgeler bulunamaz, bulunanlar da pislik icindedir.
not : butun genellemeler gibi arsivlerin turkiye'deki durumu konusundaki genelleme de tum arsiv birimlerini kapsamaz, tum sartları yerine getirmiş, duzenli arsiv birimi olan kurumlar da vardır.
Son haftalarda ömrümden ömür çalan yer. Yok şu belgeler nerede, yok efendim bunları getirdim nereye koyalım, yok efendim bunlar şu yerden geldi yirmi yedi koli evrak. Yer kalmıyor oraya taşı, sonra onları oradan oraya götür. Delirecegim.
büyük bir insanın arşivini tanzim etme işine dahil olursanız, kültürel hafızamıza da dokunmuş oluyorsunuz aslında ve bu büyük çürüme ve kokuşmayı daha iyi fark edebiliyorsunuz.
türkiye'nin bütün büyük insanlarının geride bıraktıkları birilerinin evlerinde, barklarında, kolilerde vs. çürüyor.
bizim gibi.