kalem kutusunu her açtığımda heyecan duymama vesile olan, canımın sıkıldığı derslerde durup durup kokladığım silgi.
çocukların üç kuruşluk silgiye bile sevinebileceğini gösteren güzel çocukluk hatırası.
kanser yapıyor iddiasıyla şöhreti zedelenmiştir efendim.meşhur olan sanatçının porno görüntülerinin dağıtılması gibi bir şey olmuştur bizim dönemimize..önce meşhur etmişlerdir sonra kanser yapıyor iddiasıyla geri almışlardır elimizden.gazetelere bile çıkmıştır ismi a.y. gözlerinde siyah şerit *.çoğumuz ilk ayrılığı onunla yaşamışızdır.geri dön arı maya.seni çok özledik...
yazıyı silmekten öte koklamak için aldığımız, bunu farkeden ilkokul öğretmenimiz tarafından kullanılması yasaklanan, bu sebeple çantamızdan sadece tenefüste çıkardığımız, bir dönem çocuklarına kokusu sinmiş silgi. bu nedenledir ki hala sakladığım silgi.
ilk okul muhabbeti geçtiğinde beni en çok duygulandıran şeydir bu.nedendir bilinmez.
hiç unutmadığım ve unutmakta istemediğim sınıfça yaşadığımız bir olay bile vardı.
3.sınıfta hocalardan birisi arımayalı silgileri koklamanın bağımlılık yaptığını ve kansere yol açtığını anlatmıştı bize. ama alışmışız arkadaş. duramıyoruz koklamadan..
neyse efenim kadın kanser yapıyor dedi ya, daha bir çekici hale geldi silgi. en fazla 1 gün dayandıktan sonra sınıfça bağımlı olduğumuza kanaat getirip doya doya koklamıştık..
(bkz: en kötü anımız böyle koksun)
hey gidi be ne günlerdi'nin başlangıç noktası.
ilk aşkın el kokusu.
yanlış yazılan kelimelerin korkulu rüyası.
ne mutlu ilkokulda hem siyah hem mavi önlük giyebilmiş olanlara!
bir rehberlik hocasının "öss de silginize dikkat edin kağıdınızı zedelemesin.. ben şahsen arımayalı silgimle girmiştim sınava bayağıda iyiydi aa.." demesi üzerine plazma olmuş derece sınıfı öğrencilerinin bütün bursa kırtasiyelerinde delirmişçesine aradığı silgi.. evet.. öss kotu bi şey..
silgi tarihinde önemli bir yere sahip silgidir. artık satılıyor mu bilmiyorum ama eskiden tiner çeker gibi sinifta bu silgiyi koklayanları hatırlıyorum. bu silgiyi koklamanında bir adabı vardı tabi, öyle uzun uzun koklamak yerine tek seferde içine çekip koklandıgı taktirde daha iyi bi koku performansı alınırdı. daha sonra da kokusu dağılmasın diye kalem kutunun en ücra kösesine konur, fermuarı kapatılırdı. **
silginin kokusu cok guzel oldugundan kucuk bir parça koparip burnuma sokar, o vaziyette ders dinlerdim.bir gun kokusunu daha iyi alabilmek için kalemle tepiverdim içeri.silgi parçasi burun deligimin dehlizlerinde kaybolurken doktor amca yetismisti yardimima.
(bkz: seksenlerde cocuk olmak)
Çocukluğumuzda sahip olduğumuz üzerinde arı maya ve etrafa saçtığı güzel kokusu ile halen güzel duygularla hatırladığımız bir silgiydi.Pembe,yeşil ve sarı renklere sahipti.Koklamaya kıyamadan gitti.