ölüm şekli ne farkeder ki yalnız olduktan sonra... En kötüsüdür yalnızlığa yalnız gitmek, gözlerinin içine bakıp gitme diye gözyaşı dökenlerin eksikliğini hissetmek o an bile.
bu kişinin elindedir birazda. hani kimisi yanarak vs. diyor ancak o durumda acı çekilmediği ihtimalide var. yangın çıktığında ortalığı yoğun bir şekilde karbonmonoksit gazı kaplıyor, dolayısıyla kişi nefes alamıyor. yani yanmadan önce boğuluyor ki bu tip ölümler genelde uykuda yakalıyor insanları. dolayısıyla eğer azrail'in kapıyı çalması gerekiyorsa kişinin imanı doğrultusunda yaratan buna ortam hazırlıyor.
dinci, gerici falan diyen çıkarsa ona da amenna ama durum bu. yaşadığınız hayattan, ölüm şeklinize kadar herşey sizin elinizde. siz belirliyorsunuz herşeyi.
not olarak ekleyeyim son olarak. en akla gelmedik durumlarda bile insan acı çekmeyebilir. mesela ne olabilir...
40. kattan aşağı düşebilir, bu sırada bilinç kaybı yaşayabilir aşırı heyecandan dolayı. yani yere çakıldığında herhangi bir şey hissetmeden vücut fonksiyonları durabilir.
yangın muhabbetini zaten söyledim.
boğulma sırasında da aynı durum söz konusu. denizin derinliklerinde basınç had safhaya çıktığı için kişi bilincini kaybedebilir. dolayısıyla boğulma söz konusuysa eğer bunu yine hissetmeyecektir.
en iyisi de donarak ölmektir kanımca buna karşılık. ira büyük zorluklar çeksen de ölmeden önce, son anlarında bir sıcaklık hissedecek ve uykuya dalacaksın. ama yanmak.. allah kimseye vermesin böyle bir ölümü.
kesinlikle boğulmak ve yanarak ölmektir. özellikle benim gibi bahar alerjisi yüzünden azıcık nefesi kesilince "ay ben ölüyovuuuum" diye böğüren insanlar için kesinlikle boğulmaktır. tövbe bismillah.
hiç bir ölüm biçimini arzu edecek değildir insanlar ama beterin beteri türü ölümler de var sonuçta. akla ilk etapta gelip, mide bulantısına, sarsılmaya, ''ohaa, bu olmaz'' , ''bu hiç olmaz'' gibi sonuçlara yol açan ölüm türlerinden en istenilmeyecek olanları özetleyebilir. bir lağım çukuruna düşüp boğulmak gibi...
