aslında cok karıstıryoruz olayları.
cunku yuzyılllar boyu "ayıp, ört", "sevismek gunah" gibi seylerle buyuduk tum dunyada.
hal boyle olunca birine sehvetle dokunmak bize "kirli" bi sey gibi geliyor.
dokunmak kirlenmektir biraz, buyumek ziyan olmaktır biraz satırlarında buluyoruz sık sık kendimizi.
dokunmaya kıyamamayı ilahlastırıyoruz.
sevismeyi ertelemeyi yuceltiyoruz.
bunların hepsi esasen hastalıklı dusunceler.
bende de var, kendimi dısarda tutmuyorum.
aslında insan en cok asık oldugu ona dokunsun ister. saatlerce sevisin gencler asık olunca. bundan guzeli mi var? saatlerce konusun. saatlerce gezin. bunların hepsi butun paket esasen.
ama biz iste hep kalıplara hapsoluyoruz.
-beni arzuladıgını soyledi.
-sen ne dedin?
-ben senin bildigin kızlardan degilim dedim. eger beni gercekten sevseydin benle sevismez tursumu kurardın dedim.
yani tabi ki seciciligini kaybetmis bir cinsel tercih de huzunlu.
ama asık oldugunla doyasıya sevismekte yanlıs bi sey yok, guzel seyler var.