artık sokaklarda oynayan çocukları görememek

entry168 galeri0
    88.
  1. istanbul/güngören'de bir*** ev önünde tam 40** tane çocuk gördüğümde, sabahları o gürültüyü duyduğumda istediğim şey.
    1 ...
  2. 87.
  3. gelişen teknolojinin dezavantajıdır.

    artık internet cafelerde birbirlerine "headshot" yapmaktadırlar çünkü.
    1 ...
  4. 86.
  5. yeşil alanlara tarlaları söken domuz gibi giren gözünü para kazanma hırsı bürümüş olan insancıkların neden olduğu durum. çocukların oyun oynayabileceği alanlar mı var? bir arsa aldığın zaman belediye sana yoldan 5 metre çek binanı kondur diyor, eğer dayın varsa orada da hile yapabilirsin. çocuk oyun parkı, yeşil alan, oksijen kimin umurunda? hollanda'da binanın işgal ettiği yerin yamulmuyorsam eğer dörtte biri kadar yeşil alan oluşturulması için kanun var, herkes için bağlayıcı. adam balkonunda, binanın çatısında oksijen üretmek zorunda. türkiye'nin her tarafında bir rant kapma savaşı yaşanıyor, çocuklar betonların arasında kalmış durumda. çocuğu bilgisayarın başından kaldıracak bir ortam yok dışarıda, belki de bu yüzden görünmez oldular.
    1 ...
  6. 85.
  7. insanı hüzünlere ve şükürlere sürükleyen durum.
    iyi ki bu zamanda çocuk değilim diye düşündürür insanı. ya arkadaşlarla istop oynamanın, yakartop oynamanın ya da en basitinden sek sek oynamanın tadına varamasaydım dersiniz içinizden.

    sonra da yeni nesile acırsınız. bu duygulardan mahrum oldukları için ve gururlanırsınız bir anda çünkü sizin aklınıza gelecek çocukluk anılarınız vardır. ancak onlar ilerde büyüdüklerinde sadece "counter strike da seni nasıl öldürmüştüm ama" diyebilirler bunun da ne kadar güzel bir anı olduğu tartışılır.

    hatta bu sokakta çocuk görmeme olayı insanı korkutur dersiniz benim çocuklar zamanına nasıl olur acaba.

    sonra da bir dilek dilersiniz içinizden " umarım bir gün sizde arkadaşlarla ip atlamanın rahatlığını, oyunun en heyecanlı yerinde annenin balkondan x ekmek al diye bağırmasının sinirini, bir arkadaşınız oyunu bozduğunda mızıkçıı diye alay etmenin keyfini ama ne olursa olsun yarın gene onu oyuna alıp oynatmanın gurursuzluğunu, arada bir neden çocuğumla alay ettiniz diye gelen anneyle laf dalaşına girmenin saygısızlığını, oyundan vazgeçemeyip ekmek arası almak istediğinizde olan var olmayan var diyen annenize küsmenin lüzumsuzluğunu, parkta salıncakta sallanırken şarkılar söylemenin özgürlüğünü, ben büyüyünce şu olacam şöyle yapacağım diye hayaller kurmanın uçukluğunu yaşarsınız. kısacası umarım bir gün gerçekten çocuk olursunuz."
    1 ...
  8. 84.
  9. sırf bu yüzden çocuk yapma isteğim kalmıyor.çocuğum benim gibi büyüsün,koşsun ağatça uyuya kalsın,toprakla haşir neşir olsun,kendi oyuncağını kendisi yapabilsin ,üretsin biraz...bunlar olmayacak benim çocuğum olsa ben sokağa bırakmayacağım,korkacağım ve o da bilgisayara yönelecek...
    1 ...
  10. 83.
  11. insana acı veren olay. biz eskiden sokakta top oynardık, şimdikiler bilgisayarda fifa, pes oynuyor. biz tabancalarla hırsız polis oynardık, onlar counter strike oynuyorlar. her şey sanallaştıkça sanallaşıyor, çocuklara gerçeği unutturmaya çalışıyorlar. bir önlem alınmazsa yeni nesil çok fena tökezleyecek çok.
    1 ...
  12. 82.
  13. elit mahalle ve sokaklarda görülebilecek durumdur. beyoğlunun sokaklarında çocuktan bol bir şey göremezsiniz.
    1 ...
  14. 81.
  15. çarpık kentleşmenin sonucu çocuklara oynayacak alanların kalmaması da etken sebeblerdendir.
    0 ...
  16. 80.
  17. Dersaneye talim 10 yaşa düşünce olası bir durumdur...
    1 ...
  18. 79.
  19. tipik bir sunay akınvari serzeniştir.

    sokak mı kaldı lan! bilgisayar, bilişim, enfernasyon çağı diye diye kafa sikip durmadınız mı yıllar yılı? her çocuğuun laptobu, bilgisayarı şeysi var artık. hala sokakta yağmur dindikten sonra oluşan çamurda çivi mi oynasın veletler. sokaklar ölüm kusmuyor mu hem? ne sokağı! hangi sokak! herkes cinnet halinde, adam evin içinde bile çocuğunu, karısını sonra da kendini kesebiliyor, bu damların bulunduğu sokağa -kimse kusura bakmasın- ben çocuğumu gönül rahatlığıyla yollayamam zaten. artık sokaklarda oynayan çocuklar kalmamış da bilmem kimin boklu kasesi... sokak mı kaldı ki sokakta oynayan çocuklar kalmamış olsun? bir dönemin sokakta oynayan çocukları büyüyüp dünyayı yüzlerine gözlerine bulşatırmasaydı da o çocuklar da çiviyi çamura saplamaca oynayabilselerdi keşke. zamanın sokakta oynayan çocukları ortalığını amına koyuyor şimdilerde, kimisi iş adamı, kimisi ıvır, kimisi zıvır, kimisi berduş... ortak özelllikleri maç yaptıkları, saklambaç oynadıkları, kumda eşindikleri arsanın ruhuna ihanet etmek. plastikten ağaç yapar anca bu kartlamış çocuklar...
    0 ...
  20. 78.
  21. etrafta sokak kalmamasının, sokağa çıkan çocuğun ölüsünün allah korusun dere kenarlarında falan bulunmasının teknolojiden çok daha etkili olduğu durum.
    0 ...
  22. 77.
  23. bunun bi kötü versiyonu vardır ki o da o sokaklarda birlikte oynadığın arkadaşların artık yabancılaşmasıdır, karşı apartmanında oturur yüzüne gülümsersin başınla bi selam çakarsın oralı bile olmaz.
    1 ...
  24. 76.
  25. çocuk olmak özgür olmaktı sorumluluğun olmamasıydı rahatlıktı kıymetini bildim pişman değilim. şimdiki çocuklar benim yaşıma geldiklerinde bunları söyleyip pişman değilim diyebilecekler mi? beklemek lazım..
    -yola iki tane taş koyup kale yapılır birisi topa vurduğunda taşın üstünden mi gitti yanından mı gitti hep tartışılırdı siz o kavganın ne kadar güzel birşey olduğunu bilirmisiniz?
    -direkler olmazdı top üstten giderdi, kaleci ona yetişirdi lan diye yüksek bir ses duymanın zevkini bilirmisiniz?
    -bakkaldan çalınan süpriz yumurtanın içindeki oyuncağın kimde kalacağı sorunsalını çözmenin tadını..
    -annnnee karnım acıktı ekmeğin arasına birşey koy at deyince annenizin gel kendin al şu elinin yüzünün haline bak tüüüh demesindeki tadı..
    -bayramlarda kalitesiz şeker verenlerin şekerini direkt dışarı atmanın tadını..
    -yada karşı mahalledeki çocukların birisinin sizin arkadaşınızı tartaklamasını sonucu çıkan kavgadan sonra birde anneden dayak yemenin tadını..
    -taksi zillerine basıp gelen taksiciye abi bir kadın bastı sonra gitti bilmiyoruz demedeki heyecanın tadını..
    -topunuzu kesen zemin kattaki teyzenin camını kırmak için yapılan planın tadını..
    -bir kızın elini tutunca lan kızın elini tutmuş vayy bee diyen arkadaşlarınızın o gözlerindeki sıcaklığı..
    - eve geç gelince annenizin artık ağzına biber sürücem demesi seninde yok ya hep aynı şeyi söylüyorsun daha hiç sürmedin demesi üzerine annenin ağzına biberi sürüp banyoya kilitlemesindeki o zamanki acıyı şimdi tadı..

    bilirmisiniz ? bilebilecekmisiz çok üzülüyorum. büyüyünce zaten yeteri kadar sahtekarlık içgüzarlık görüceksiniz şimdi de internet kafelerde zaman geçirip ilerde anlatıcak anıları oluşturamıyorsunuz.. siz mi öndesiniz ben mi? ben öndeyim çünkü benim insanlarla paylaşacak o kadar çok seyim varki.. size de suç bulmuyorum sizin de suçunuz yok aslında..
    2 ...
  26. 75.
  27. mahalle bakkalının yok olması gibi birşeydir. hiçbir grossmarket bizim murat amca kadar yakın olamadı bana. ne biliyim kutudan kilo ile sattığı bisküviler, akşam ondan aldığım ekmeğin o hafif kuru kenarlarını kemirmek...

    (bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)
    0 ...
  28. 75.
  29. lan ne acı bir durumdur aslında. derinlere inip bakınca ne kadar sinir bir durum olduğunu göreceksiniz. şimdiki aptal nesilin anladığı tek şey knight online, metin 2, line age.. lan bir ara mahallede top oynanırdı? 9 aylık falan.
    ama suçlamamak lazım. nesil teknolojiyle bir hareket ediyor. onların bir bahçesi yokki yakar top oynamak için. ya da piknik yapmak için. her yer beton. evet klişe ama gerçek.
    e şimdi çocuklar ne yapıyor? bir şeyleri eksiliyor mu? hayır. sadece bizim tattıklarımızı tadamıyorlar.
    1 ...
  30. 74.
  31. - abi 500 binlik maç yapabilir miyiz?
    +geçin oturun

    -abi bi milyonluk metin 2 açar mısın?
    +abinin amk.

    int cafe de çalışmamdan mütevellit her gün başıma gelen konuşmalar gidin top oynayın olamdı ders çalışın demeyi denedim.

    -abi 1 milyonluk açar mısın?
    +oğlum gidin top oynayın sbs yaklaştı sbs çalışın
    -parasıyla değil mi abi?

    + abiniz ta amk.
    0 ...
  32. 73.
  33. dokuztaş oynamanın keyfini ve alman kale, dokuz aylık gibi oyunların zevkini tadarlarsa bir zamanlar bizim yaptığımız gibi evlere girmeyecek çocuk modelleridir.
    2 ...
  34. 72.
  35. kuşak çatışmalarına neden olan en büyük etkenlerden biridir.
    1 ...
  36. 71.
  37. 70.
  38. ülkemizde 90 sonrası nesil ile başlamış çocuklar bütünüdür.
    sebepleri daha da önemlidir;
    *teknolojik gelişmelerin ev içersine kişiyi hapsetmesi
    *yaşam alanlarının çocuklar için güvensiz oluşu
    *yaşam alanlarının oyuna imkan vermemesi (bkz: çarpık kentleşme)
    *toplumdan istenen kaliteli eğitim ve iş olgusunun erken yaşlarda küçük omuzlara ağır gelmesi (örn:sınavlar, çocuk işçiler)
    *bakıcı ile büyümek zorunda kalan çalışan aile çocuklarının kafes altına alınması
    1 ...
  39. 69.
  40. sokaklar sanal dünyaya taşınmıştır. çocuklar sokaktadır ama sanal dünyanın koridorlarında ...
    1 ...
  41. 68.
  42. 67.
  43. annelerin artık çocuklarına 'hadi gel eve' diye seslenmeyişidir. 'anne biraz daha' yalvarışlarının kesilişidir.
    artık yoksa sokaklarda oynayan çocuklar, oyun oynamaya sokak çocuklarından yer kalmayışı bunun tek sebebidir.
    çocuklar sokağı oyun oynanacak bir mekan olarak göremez ki artık, onlar için orası mezar, onlar için orası hücre, onlar için orası artık hayata bir yerden asılmayı sağlayacak sebeptir.
    oyun mu o nedir ki?
    saklambaç?
    yoksa kap-kaç yaptıktan sonra yaptığım şey mi?
    körebe?
    polislerle oynadıım oyun bu biliyorum, ben kaçıyorum onlar ebelemeye çalışıyor, çok zevkli...
    sokaklar...
    bomboş artık,
    hantallaşmış yürekler gibi...
    nerde hani oyun çığlıkları?
    cıvıltılar nerede, hani hayatımızın anlamları?
    çocuklar, sesiniz neden kısık?
    çocuklar, kalbiniz neden buruk böyle?
    çocuklar...
    sokaklar neden bomboş,
    oyunlarınız, hayalleriniz nerde?
    6 ...
  44. 66.
  45. 65.
  46. teknoloji çağında olmamızın bir sonucudur. müşfik kenter'den dinlemek gerekir bu durumu...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük