az önce 6şardan mahalle maçı yapan çocukların arasıdan geçtim ve şunu anladımki inanılmaz özlemişim o günleri. bizim kale olarak kullandığımız bahçe duvarı halen görevinin başında. kadroya adam bulmakta pek zorlanmamışlar, oynayamayanlar bile vardı. durum hiç kötü değil, aferin çocuklar.
teknolojinin sonsuz çeşitlilikte sanal oyun arkadaşları sağlaması.
bildiğimiz, sevdiğimiz, bakkalı manavı kasabı, ayakkabıcısı olan, başından sonuna gidene kadar ya balkonda, ya kapı önünde, ya yolda görüp iki laf ettiğimiz, tanış sakinleri olan, bizim olan mahallelerin giderek azalması.
doğal oyun alanlarının olmaması, yolların, kaldırımların arabalar tarafından işgal edilmesi.
sokakta kafaya yenilecek taş riskini, ondan geçtim ayağı taşa takılıp çocuğun düşebileceği olasılığını göze alamayan, olmadı soğuk, olmadı sıcak diyerek aşırı koruyucu aile tutumları. maazallah ya çocuk kafaya taş yiyip te psikolojik travma geçirirse, di mi ya?. sonra efendim hiç kimselere güvenemez ömür boyu da ilişkilerinde sorunlar yaşar.
ya sırtı terlerse? ı-ıh bir çocuğun sırtı asla terlememelidir. annelerin dünyanın sonu gelmişcesine telaş ettikleri bir durumdur bu.
işin ilginci, korunaklı, parkı bahçesi bol sitelerde çocukları hiç görememek ortalıkta.
sadce sabah servis beklerken, akşam da servisten inerken görebiliyorsunuz.
sadece anıLarımızda "sokakLarda oynayan bizLeri" görür oLduk.. şimdi çocuklar ne yapar?.. biLmiyorum.. onLarı suçu değiL asLında.. biz kirLettik dünyaLarını.. teknoLojiye o kadar bağLandık ki sokakLarı unuttuk/unutturduk.. eskiden sokakta yapıLan kavgaLar vardı, sokaktan eve ağLayarak geLmeLer vardı.. şimdi sanaL kavgaLar, yaraLanmaLar var.. ben anıLarımda ki çocukLuğumu şimdi ki çocukLarda da görmek istiyorum..
gelecekleri için çok büyük bir kayıptır çünkü çocukluğunu uzun eşşek oynamadan bi birdirbir felan oynamadan doya doya yaşayamadan geçen günleri hep keşkelerle dolacak gelecek nesil biraz keşkeli olacak.
okul, dershane, bilgisayar faktörlerinin birleşmesiyle, tv kanallarının artıp daha eğlenceli hale gelmesiyle vuku bulmuş hadise. fena mı olmuştur? hayır olmamıştır. çok şükür sokaklardan çocuk gürültüsü eksilmiştir. otomobiller ve seyyar satıcılar da asosyalleştirilebilirse süper olacaktır.
çok doğal dediğim başlık.tabii ki göremessiniz çünkü artık her evde bir bilgisayar o yoksa adım başı internet kafe var.eskiden sokaklarda tek kale yapılan maçlar şimdi çok daha gerçekçi oynanabiliyor,tabii göremessiniz çünkü artık çocukların çoğu çalışmak zorunda,hayat koşulları bir kesim çocuğu evde bilgisayar başında oturturken diğer bir kesimi de sokaklarda çalışmaya mahkum ettiğinden artık sokaklarda oynayan çocuklar yok.
Artık sokak'ta oynayan çocukları görmemek gayet normal..
Anormal olan ise onların yerini KÜÇÜK KIZLARA TECAVÜZ EDENLERiN , SAPIKLARIN , OKUL BAHÇELERiNDEKi UYUŞTURUCU SATICILARININ , BALi ÇEKENLERiN , DiLENCiLERiN Aldığı bir dünyada yaşamaya başladığımızdandırki artık SOKAKLARIMIZDA KiMSE YOK Kim güvenipte bırakabilir çocuklarını sizce HiÇ KiMSEE.
PEKi HATALI KiM ? Artık çocuklarını sokağa bırakmayan ailelermi ? YOKSA bu pisliğe rezalete izin veren büyüklermi..
sizce AĞLAYALIM MI ? GÜLELiM Mi ?
ARTIK ÇOCUK SESLERi DUYMAK YOK,,Çünkü bakmışsınızki bir açık olan belediye çukurunda hayatını kaybetmiş bir minik beden var...
eskiden sokaklarda ip atlayan top oynayan çocuklar, günümüzde bilgisayar başında oturuyorlar. ne yazıktır ki eskiden en azından sokaklarda oynanacak yer vardı. şimdi trafikten, yan kesicilikten, tacizciler yüzünden insanlar çocuklarını dışarıya göndermez oldular. e ne yapsın bu çocuk kös kös otursun mu? o da oyununu bilgisayarda oynuyor. eskiden sokakta top oynarken pas atmaları için birbirlerine bağıran çocukların diyalogları artık değişmiştir;
*salih camdan karşı apartmana bağırmaktadır
-kamiiill. lan kamiill.. baksana bi.
+ne var lan?
-kamilll ya kanki nayt(knight online) ta boss kasıyom e1 de gelde beni bi buff la ya. çok pot gidiyo tek başıma kasınca.
+kanki şimdi cz deyim diğer çarımla. hadi sonra görüşürüz.
-sana inat human olacam lan. kıçını kescem raptorumla cz de sen gör.
+eziksin be kanki. uğraşamam şimdi senle. git sen levıl kas.
esenler e '' gelin alma '' etkinliğine gidildiğinde , çocukların yerlerde yuvarlanışını oynayışını para ve şeker isteyişini gördüğümde, bambaşka şeylere üzülmüştüm ben.
evet, gayet bağrış çağrış oynuyorlardı, ağızları yüzleri pis idi, '' ablaa abii para versene bee '' diye üstümüze saldırıyorlardı, o vakit anladım ki, sadece doğu da değil, istanbul da, burnumuzun dibinde de unutulmuş, itilmiş, kaderine terkedilmiş insanlar ve onların çocukları var. ve her çocuk neye benziyorsa, onlarda aynı şeye benziyorlar. masum gözleri belki biraz çakal bakışı benimsemeye çalışmış, ama aynı masum göz işte. çocuk gözü.
narin bedenler, belki marka marka renk renk bezenmemişler, ama çocuk bedeni işte. onlar kalabalık sınıflarda okuyorlar, fakat dizilerde cici bici piyano dersi alan buz patenine giden akranlarını izleyerek büyüyorlar.
belki sokakda oynayabiliyorlar, ancak bilgisayar karşısında oyun oynayan akranlarına öykünerek büyüyorlar, ve belki de içten içe bir kin büyüterek. işte acı olan bu. onların kendilerini unutulmuş, ezilmiş, itilmiş hissetmeleri. daha vahimi öyle olmaları. büyüdükleri şehir, dünyanın en güzel şehri belki, belki şairler mısralarında anlatacak güzellikte kelime bulamamışlar, ama onlar görmüyor bile. bilmiyorlar. bir bitki en güzel kendi toprağında kök salar ve özgür ve sağlıklı ve mutlu olur. başka topraklara sürüklenmek zorunda kalan bitkileri, sürükleyenler utansın. ve buna dur demeyenler. sandığa gitmeyenler. gittiğinde böyle durumları düşünmeyenler, şahsi menfaatlerinden başka bir şeyi düşünmeyenler.
çocuklar oynayabilsin, şeker de yiyebilsinler. ama ailelerinin kimliklerine, mesleklerine bakılmaksızın.
bilgisayar ve internet ikilisinin her eve girmesi aile bireylerinin çalışanlardan oluşması ve bakıcı ya da kreş ortamında büyüyen çocukların artması ile çocuklar sokakta bırakın oynamayı yürümeyi bilmeyecek kıvamdalardır bu yüzden sokakta oynayan çocuk görememek artık pekte yadsınacak bir olay değildir ne zaman bir çocuk görürseniz oynayan ozaman bi durun ve izleyin geçmişi görmek bazen insana tad ve keyif verir.
çünkü çocukların eğlenme anlayışları ve yaşam şartları değişti artık çocukları internet kafelerde ve kurslarda görebiliriz bide sokaklar eskisi gibi güvenli değil sapığı var çocuk kaçıranı var bu sebeplerden dolayı sokakta çocuk göremiyoruz.
insanı çocukluk yıllarına götüren düşüncenin eylemidir. bir zamanlar top oynadıgınız, ip atladıgınız sokakların artık sakin ve sessiz ve çocuksuz kaldıgını görünce içi burkulan insanlar vardır. bunun sonuçlarıda şu şekilde olacaktır: sözlükteki yaş çıtasının düşmesi. çünkü sözlüğün tadına varan çocuk, artık sokağada çıkmayacak. neyse efendim üzülsem mi sevinsem mi bilemedim şimdi.