beklemekle mi toz tutup kirlenilir yoksa kullandıkça mı? geceye boşuna söveriz. güneşte durmaktan sararmamız gözönüne alındığında fazla aydınlık da kötü aslında, değil mi? yazık ki temiz kalmaya zorladıkça akan terler bile kirletir kumaşımızı. soru sormak ne saçma aslında. öyle ya da böyle, nasıl olduğunun önemi yok. sonuç şu ki, artık melek değilim. sanıyorum ki bu bir itiraftır. gerçekliği tatsızlığıyla doğru orantılı ve kolay kolay yapılamayanından hem de.
Bugun okula giderken dinledigim ve uzun zamandir dinlemedigimin farkina vardigim nefis redd sarkisi. Ayrica su sozleri caninizi yakan birini dusunerek dinlerseniz ayri bir etkili oluyormus:
" Gordugun ruyayi bozmaya geldim ben
Sevdigin dunyayi durdurmaya geldim" (bkz: iyi halt ettin)
"eskiden de çok şahane bir yaratık değildim, ama en azından iyi niyetlerim vardı" hissi daha güzel anlatılamazdı.
bir nev-i 'ben de artık herkes gibiyim' in dışavurumu. *
Redd'in kirli suyunda parıltılar adlı albümünde yer alan içine onlarca hayat, onlarca hayal, onlarca hata sıkışmış parçasıdır. " artık melek değilim" der ve düşmüş bir meleğin kirlenişinde ki güzelliği anlatır.
Bir korkuluk gibi içime dikildin
Beni daha başlamadan bitirdin
Bir hayat gibi avcuma çizildin
beni kemirdin neye çevirdin sen
Kanatlarım yoktu benim
Ama bir zamanlar melektim
Kirlendim
Gördüğün rüyayı bozmaya geldim ben
Sevdiğin dünyayı durdurmaya geldim
Bütün zehirleri koymaya geldim ben
Kırılmamış son kalbi kırmaya geldim
Çok değiştim ben, artık melek değilim
bir korkuluk gibi kalbime dikildin
beni daha başlamadan bitirdin
bir hayat gibi avcuma çizildin
beni kemirdin, neye çevirdin sen