artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok !
küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak
köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalmış bir kalbim yok!
YOK! *
yenilen kazıkların eşik degeri bi hayli geçmesi üzre kalbin beceremediğini anlayıp görevi beyne bırakmasıdır. veda töreni çok hüzünlü geçer. bünye başlarda beynin mantıklı işlerine alışamaz. kalbi arar durur ama yenilen kazıkların acısı da bir yandan kalbe duyulan nefreti körüklüyordur. kalbin nereye gittigi yada şuan ne yaptığı bilinmiyordur. ara sıra akla gelir, merak edilir. sonra ona duyulan nefret depreşir ve beyne yalakalık yapılarak, yaşama devam edilir. ****
hayatın getirdiklerinin hep kazık olarak girmesi sonucu insanın umudunu kaybetmesiyle kalbi yokmuş gibi davranıp düşünmesi durumunda kullanılan kalıptır.
evet gerçekten artık kalbim yok...sevdiklerimin elinden defalarca düşüp parçalandıktan sonra bir kalbim kalmadı benim...kime sığınsam diğerinin aynısı...kimi sevsem diğeri...evet artık kalbim yok.hatta duygularımda yok...aldırdım duygularımı yok artık duygularım falan...kalbimden elimde kalan parçalarla bundan sonra kendimi sevmeyi deniycem...kendimi sevicem daha çok sevicem...
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok !
küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak
köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse..
