bir kısmı asker doğmadığı gibi şeriatçı, yobaz, medeniyete özeneceğine, karanlığa özenen, çanakkale'de, sakarya'da binlerce şehit vermiş ordusuna çamur atacak kadar kendinden geçmiş doğmaktadır.
Bir tek Türklerle değil dünya halkıyla genellenebilecek düşünce. ülkelerin ordularını komşuya gönderip "buralar komple benim" dediği o tarihteki savaşlar biteli beri artık hiç kimse asker doğmuyo.
türkiye toprakları üzerinde ve altındaki zenginliklerinde gözü olan emperyalist devletlerin iştahını kabartan durumdur.
ülkesi üzerine yapılan planlardan bir haber çağdaş! arkadaşların da varlığıyla daha da bir kabarır iştahları.
türkiye toprakları üzerinde ve altındaki zenginliklerinde gözü olan emperyalist devletlerin neden güçlü olduğunu bilmeyen çağdışı arkadaşların varlığı ile örtbas edilmeye çalışılan durumdur.
askerliği üç sene önce diyarbakır'da yaptım. kısa dönem. 6 ay, izin kullandım çünkü. kullanmamım da kendime has psikolojik sebepleri vardı.
şırnak'ta yine bizim ilçeden giden arkadaş var. yakın arkadaş diyelim. gittiği yer kötü. sebep dağa çıkıyorlar her gün talim niyetine. bizim arkadaşı roketçi yapmışlar, vermişler sırtına rpg'yi. "taşınmıyor meret" diyor. çok ağır. günde 1 paket minimum sigara içen adam. dağda gece içemiyor. konserve kutusunda yakıyor sigarayı paso. alevi gözükmesin diye, gözükse yer belli olucak.
baskın yemişler bir gün, anlatıyor bana. "abi mermiler sağımdaki kayaya çarpıp sekiyordu" diyor. hatırlarken bile acısı belli. hiç konuşmuyoruz o günlerden. konuşulacak gibi değil. bunlar sabaha kadar bekliyorlar. gün ışıyınca benim gariban arkadaşım, 9 ay boyunca aynı yatakhanede kaldığı arkadaşını beyni etrafa saçılmış olarak görüyor. "ulan adamla her gün beraber sigara içiyorduk, yemekte aynı masaya oturuyorduk" diyor.
giden can. üstüne bir de zihnen tamamen bitmiş genç. üstünden yıllar geçmiş. şimdi iş buldu, çalışıyor. evlenecek. hala durup dururken uzaklara dalıyor. "uyurken sıçrayarak kalkıyorum" diyor. ben anlamam, bilmem. hissedemem çünkü yaşamadım.
hah işte, bunları yaşamayan andavallar "her türk asker doğar!" diye bağırıyorlar. bilmiyor çünkü. ne yapıyor, çok mu rambo filmi izliyorlar anlamıyorum. hayat rambo filmlerindeki gibi yaşanmıyor işte. bilmiyor bunu amk cahilleri.
her türk asker doğmuyor. ama yazılmış. her türk askere gidip de ölümü, daha da ötesi sevdiği insanların yitip gitmesini izliyor. "vatan sağolsun" kisvesi altında yapıyorlar ama vatan da sağ olmuyor artık.
insanlar bilmiyor. ölen her insan, arkasında ağlayanı ile beraber onlarca psikolojisi bir daha düzelmeyecek, hayatı karanlıklarda geçecek insan bırakıyor.
hepimiz asker değiliz. ne böyle doğduk, ne de olacağız. başka bedenler de göçüp gitmesin diye "zorunlu askerlik" denen oluşumun karşısında duruşumuzu koruyacağız. biz yaptık, biz gittik bitirdik askerliğimizi.
henüz gitmemişlere, sevenlerine bir şey olmasın diye.
askerliğin psikolojik realite boyutunu kabul etmek gerekir ona lafım yok.
ama askerlik olgusuna toptan girişilen karşı duruş maksatlıdır ve de tehlikelidir.
klasik olacak ama dağda bekleyen o şehit düşen kardeşimiz olmasaydı evlerimizde rahat uyuyabileceğimizin garantisini kim verebilir.
askerliğin salt ölmek kalmak olmadığını anlayın.
antimilitaristseniz kendi içinizde bunu yaşayabilirsiniz. amma askerliğe laf edip iş empoze etmeye gelince yaptığınız aşağılık bir bölücülükten başka birşey değildir.
keşke savaşlar olmasa keşke nöbet tutmayı gerektirecek şartlar meydana gelmese. ama realite budur ve de kabul edeceğiz.
peygamber ocağını bu kadar yıpratmaya kimsenin hakkı yok.
son çıkan yasa ile her beş bin lira verenin asker kacağı olsa da askerlikten parası ile muaf olacağından, parası olan her türk asker olmuyor, şeklinde değiştirilebilecek tespittir.
Nasıl ki Her türk asker doğarsa Asker doğmayanlar Türk değildir. Günümüzün Askere alma koşullarının kimi olumsuzluklarından bağımsız olarak Askerlik kavramına olumlu bakmayan adam ne erkektir ne de Türk, bununla beraber Bu kavrama olumlu bakmayan kadın Türk çocuğu doğuramaz, Doğursa doğursa eşcinsel yavşak piç doğurur.
günü geldiğinde Bu milletin Toprakları, bu milletin insanları, bu milletin rejimi, bu milletin insanlarının taptığı din için canını vermeyecek insanın bu dünyada yaşamaya hakkı yoktur, varlıkları asalaklıktan, toplum içerisinde lüzumsuzluktan öteye gitmez.
bazı insanlara göre olası bir durumdur ve saygı gösterilmelidir. şöyle ki ordunun bir kaç çapulcu dediği terör örgütünü senelerdir yok edememesi yada etmek istememesi üzerine gayet olasıdır. zira şehitlerin arkasından sürekli vatan sağolsun demek yerine bu kadar şehit olmasın artık denirse çare olacaktır.
