su götürmez gerçektir. bir çok nedeni vardır. ama bence en büyük sevilmeme nedeni kendini şanlı Fenerbahçe ile kıyaslamasındandır. bununla beraber mesela kendilerini dev aynasında görürler, ama 15 yıl boyunca Kadıköy'de tek galibiyet alamayıp ezilirler.
Sürekli olarak beleşçilik yaptığından sevilmez. hani şu sürekli sigara otlakçıları vardır ya, paket almayıp otlanırlar. g.saray'da kendine stat yapmaz yaptırır. kısaca beleşcidir. beleşe 50 yaşında oyuncu bulsa hemen transfer eder.
hakemden canları yanan mazlum ve mağdur kulüp tarafları grubuna fenerbahçe taraftarını da dahil eden zihniyetin sevmesi de sevmemesi de pek sikimizde değil. (bkz: ağlama melis)
renklerinin iticiliğindendir. ayrıca nerde beleş oraya yerleş mantığı ile hareket ederler. aynı beleştepe'ye gidişleri gibi. ha yerleri yurtlarıda yoktur. mesala beşiktaş'ın beşiktaş, fenerbahçe'nin ise kadıköy mekanlarıdır. ama beleşçi takımın yeri yurdu yoktur.
saygısızlık olduğu sürece her takım için geçerli düşüncedir. futbol bizim millete ağır gelmektedir. her konuda olduğumuz gibi futbol ve taraftarlık konusunda da geri kalmış ve ezik durumdayız.
Türkiye'nin içeride ve dışarıda en başarılı takımını,
2 Avrupa kupası sahibi, en büyük takımları bile mabedinde köşeye sıkıştıran taraftarı,
tarihi şike gibi bir lekeye bulaşmamış renkleri,
destanlar dolu tarihi,
ve daha nicelerinin karşısında olsam;
ben de sevmezdim.
o kadar başarı kazanıp şikeci damgası yememesi sanırım birilerine fena koyuyor. düşünsenize anadolu takımı olarak adlandırdığınız trabzonspor ile şampiyonluk mücadelesi verirken "bile" şike yapmak durumunda kalıyorsunuz sonra o ortaya çıkıyor ve rezil oluyorsunuz.