Çok iyi bi şey aslında. Çünkü gerçek aşka daha da yaklaştırır insanı.
Yorulmuş bir insanın hissiyatıdır. Ya da daha önce çok büyük bir şekilde aşık olmuştur birdaha böyle olacağına inanmaz. Ya da aşık olduğu insan O'nu yerle yeksan etmiştir artık aşık olacak takati ve aşka inancı kalmaz.
dediği gibi sadece bir histir ve hisler sürekli yanıltır.
Güzel hisler yerini inançsızlığa bıraktıysa hissedilendir. Kendini bilinçli olarak duygulara kapatıp mantık arayışı içine girmektir.
6 Haziran 2016 tarihinde başlayıp, 17 Kasım 2016 tarihinde biten 'sanal' ilişkimden sonra yaklaşık 1 yıl 2 ay içerisinde bulunduğum durumdur. sanal falan demeyin, buna bir de takıntı dahil olunca, unutamıyorsunuz.
insanoğlu her türlü hissin uğradığı, gecelediği, gittiği, veya sürekli olarak kaldığı bir yol geçen hanı gibidir ancak, hancı olmak hiç de kolay değildir.
Önceki olaylardan kaynaklıdır bu. bıkkınlık geldiği için böyle hissetmek doğal geliyor. Bir süreden sonra katlanılmıyor tabi. Nasıl mı geçecek? Kendi açımdan söylersem tamamen kafa olarak uyuştuğum biri olursa geçer. Yemekten tut yapılan aktivitelere kadar aynı olmak zorunda. Yani bu hisse devam bunların olması zor.
Aşk ... Bazen düşünüyorum böyle bir şey var mı yok mu diye. Sezen aksunun bir şarkısında aşkın tarifi şöyleydi ;'eski radyolar gibi çatıya saklanmış aşk .' eğer varsa şu aşk denen şey eskilere kalmış hatta leyla ile mecnun gibi masallaşmış herkes aşık olmak istiyor ama aşkı yanlış yerlerde arıyor aşkı düz yollarda arıyorlar oysa aşk uçurumlar da yaşar . çoğu zaman aşk hakkında iyi bahsedilmez aşk acı verir aşk vefasızdır ve aşk insafsızdır. Belki de bütün kabahat bizdedir belki de biz yeterince inanmıyoruz belki de pes ediyoruz . bu devirde aşk yok diyoruz belki de biz yaşatamıyoruz çünkü sabretmek ,beklemek kalmadı. Anlık duygular ve zevkler için kalbimizi ve ruhumuzu kararttık ve sonra da aşk dilenir olduk inanmak istedik. Ama aşk varsa eğer aşkın boyle bir zamanda işi olmamalı.
ağlayamamaktandır o. işte kimileri ağlıyor içindeki zehri akıtıyor, kimileri de yüreğini sarnıca çeviriyor.
aşık olmak bir kere olan bir şeydir. onun dışındaki aşk sandığınız duygular aslında aşık olduğunuz kişiyi unutmak veya ondan bir çeşit intikam almak için oluşan duygulardır.
Inancim kalmadi insanlara da cevreye de. O kadar sikko bir hayat ki suan bu duzen asik olabilecegim ya da sevdigim kisininde bana asik deli divane olup cok sevecegine inancim kalmadi zannetmiyorum.. yalan oldugozumde butun asklar hepsi sahte gibi geliyorlar bana.
Kotu bi seydir cunku ask karsilikliysa dunya daha guzellesiyor hayat daha yasanilasi oluyor falan filan.
dert edilmemesi gereken duygudur. insan evladısın, sen istemesen genlerin isteyecek aktarılmayı. el mahkum, yine aşık olacaksın.
hayal kırıklıklarının, acıların, sancıların, sönen umutların, soldurulan hayallerin ardından oluşan his.

benim için ise, yediğim kazıklar ertesinde ulaştığım hal... âşık olduğum adam, "ben iyi değilim, hem de nereye doğru gidiyoruz bilmiyorum, biraz düşüneyim" dediğinde ve sonra "Tatilden dönünce görüşürüz, hem ben o kadar adi değilim, yüz yüze vedalaşırım" diye eklediğinde, ben de buna inanıp mal gibi iki ay bekledim... O adamın aynı ortamda olduğum başka bir kıza vantuz gibi yapıştığı fotoğrafı kızın instagramında gördüğümde ise aşk yerini bu hisse bıraktı. teşekkürler türkiye.
Son zamanlarda hissettiğim tek şey bu .
Neden üzdünüz beni?
neden ağlattınız?
Ne yaptım ben size ?
Aldattınız da erkekliginiz mi arttı ?
yalan konuştunuz havalı, taciz ettiniz adam mı oldunuz?
Nasıl iğrenç yaratıklardiniz ki çokça güzel, merhametli, aşk dolu gözüküp piç çıktınız.
Artık aşık olamam sözlük olamam çünkü aşkımı haketmiyorlar tam bu olur derken çıkarı için çevremde olduğunu görüyorum.
Uçkurunuzun peşinde olacağınıza gönülden sevmeyi deneseniz avcunuzu yalamak yerine aşkı yaşardiniz.
Ben kendimi kaybettim ama siz de kazanmadiniz.
Hakkima girdiniz ahım ebediyen üzerinizde.
Ciddi ciddi hissettiğimdir.

insanlara; guvenmek, inanmak, sabretmek , her gece gelecege dair güzel hayaller kurup yastığa başını koymak, emek vermek, sevmek, sadık olmak, bir olsun benim olsun demek.

iyi, hoş da hep hüsran

Belli bir süre sonra bünye kaldırmıyor, inanç kayboluyor

Bir daha asla! kendimi, birini sevme işinin içine sokmayacağım.

Hep zarar gördüm iyi kötü var bir kalbim kaldırmıyor.
uzun zamandır hissettiğim şey sanırım. olmuyor arkadaşı. unutamadiğimizdan da değil hani inanç kalmadı.
var böyle bir his.

eğer terk edildiyseniz bir daha aynı şeyleri yaşamaya korktuğunuzdan ötürü kendinizi karşı cinse açmaya çekinirsiniz.
ilişki bitiminde hissedilir. Kendine ben daha önce ne yapıyordum bu kadar zaman nasıl geçiyordu diye sordurtur. Her arkadaş ortamında olduğu gibi çivi çiviyi söker tavsiyesi gelir ve o gazla birini bulup hayatına devam edebileceğini düşünürsün fakat olmaz kısacası miden bulanır yapamazsın.

Bir kaç ay sonra içinde bulunduğun durumun ne kadar saçma olduğunu ve kendini boşuna hayattan soyutladığını, zevk almadığını anlarsın. Zaten önemli olan kısım buraya gelene kadar geçirdiğin sürenin uzunluğu olur. Karşına biri çıkana kadar bu böyle devam eder ve hiç beklemediğin birinin yaptığı tek hareket seni ona çeker. Sonrası ya yazılanların tekrarına girer ya da kendi hayatını yazarsın.
hiç olmadım, platonik olanı saymazsak tabii. bundan sonra olacağımı da zannetmiyorum, öyle bir talebim de yok. yani şimdi klişe olacak ama, ben aşka inanmıyorum abi.
Olmaz dediğiniz her şey olur.

Bundan kaçış yok malesef.
olacaksınız efendim. hiç beklenmeyen bir zamanda hiç beklenmeyen birine. zamana bırakın bu işleri, yalnızlığın tadını çıkarın..
Aşık olunca geçen hissiyat.
Herkesin bir hakkı vardır. Bir kere sebebini hiç anlamadan aşık olduysanız artık sadece sevebilmeye bakın.
Böyle hissederken bi umutsuzluk moduna girilir. Genelde hep böyle bi haldeyken Yeni biriyle tanışılır. Yani aşık olmadan önceki evre.