artık akp lilerin bile erdoğan dan illallah etmesi

entry13 galeri0
    1.
  1. akp'ye oy verip pişmanlık yaşayan kişilerdir. keza böyle tanıdıklarım var.
    4 ...
  2. 2.
  3. Nazli ilicak'i bu kadar ciddiye almanin bir luzumu olmayan durum.

    Deveye sormuslar...
    4 ...
  4. 3.
  5. aslında zikse bile sesleri çıkmaz ama.
    2 ...
  6. 4.
  7. gün geçtikce daha bir belli olan gerçek.
    1 ...
  8. 5.
  9. yanlış tahmin.. sayın başbakandan illallah diyen güruh belli kesim..
    0 ...
  10. 6.
  11. erdoğan ın düşünüp kendine çeki düzen vermesi gereken bir gerçektir.
    3 ...
  12. 7.
  13. bizzat yaşadığım bir bıkma halidir. ya kardeşim bi dur yahu , sürekli polemik hır gür. tamam mecliste türban show güzel falan ama sanki dindar kadınların sorunları bitmiş gibi kimse bahsetmiyor bunlardan. bugün dindar kadınlar dindar şirketlerde bile horlanıyor işe alınmıyorlar. resmen ülkenin zencisi durumunda. şimdi geziciler çıkar "yok artık , yandash şirketlerde 20bin dalır maaşla çalışıyordur bu türbanlılar , o yeah" diyecekler de durum öyle değil. gidin bakın dindar şirketlere göreceksiniz durumu , ya açık almış yada kafayı menfaat için örtmüş altı ayrı üstü ayrı telden çalan ucubelerden almış işe. neden mi ? dindar kadın itaatkar olmak zorunda ya kafalarında. o yüzden ezik olacak. behey cahil , islama göre kadın ev işi yapmak zorunda bile değil , hatta istemezse çocuğu bile emzirmez. çocuğuna parayla süt anne kiralamak erkeğin görevi. ama bunları bilen kim. dindar kadın ezilecek kadın , hatta mal kadın imajıyla savaşmak zorunda. şimdi mecliste 4 açık kadın başlarına kumaç parçaları geçirdi diye dindar kadınların sorunları çözüldü mü ? o iş bitti rafa kaldırdık şimdi gül gibi yeni polemik konumuz öğrenci evleri vırt zırt. bi dur kardeşim , bi nefes alsın bu ülke de gerçek sorunlarla yüzleşelim ne dersiniz ?
    3 ...
  14. 8.
  15. yalanın daniskasıdır. yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişecek kadar nankör değildir bu halk.
    2 ...
  16. 9.
  17. barlas bile bahane bulamadıysa, erdoğan oturup düşünmeli.
    2 ...
  18. 10.
  19. doğru olmayandır. ulu önderimizden asla vazgeçmeyiz!
    1 ...
  20. 11.
  21. bahsedilen akplilerin kim olduğu daha etraflıca açıklanırsa benim de katılabileceğim fikir. aslında akplilerin erdoğandan illallah etmesi diye bir şey yok, hatta "akpli" tayfanın bu gün erdoğanı şimdiye dek hiç olmadığı kadar sevdiğine inanıyorum şu günlerde. çünkü eskiden sadece güvendikleri bir insandı erdoğan. şimdi ise tıpkı onlar gibi konuşan, onlar gibi yaşayan ve toplumu da onların kafasına göre dizayn etmeye çalışan birisi haline geldi başbakan.

    asıl sıkıntı, kendi çıkarları doğrultusunda akpye destek veren kesimlerde yaşanıyor. deniz baykalın en önemli özelliği kriz siyasetçisi olmasıydı. her zaman kriz dönemlerinde, siyasetin fırtınalı dönemlerinde kendisini kabul ettirmişti. ve yine bir kaset krizi sonrası gönderildi partisinden. başbakan da ona benzer olarak, belli bir kesimin öfkesinden ve intikam arzusundan faydalanarak bugünlere geldi. ve her defasında da başarılı oldu. ilk zamanlar çok fazla sıkıntı yoktu liberaller, hafif liberal, biraz demokrat, azıcık da özgürlükçü islamcılar için. çünkü akp halka rağmen halk için çabaladıklarını iddia eden elitist, cuntacı kesimden intikam alıyordu, iyi de yapıyordu onlar için. bu ittifak her iki tarafın da çıkarınaydı. ama zaman geçtikçe akpnin karşısındaki kitle büyüdü. diyeceksiniz ki her seçimde akpnin oyu arttı, nasıl oldu da muhalefet güçlendi? ama işin sırrı o kelimede yatıyor işte, muhalefet güçlenmedi, akp karşıtlığı güçlendi. çünkü akpnin oyları arttıkça cesareti de arttı. başbakan ise her fırsatta daha radikal söylemler geliştirdi. bunu yaparken bir yandan da karşı grubu radikal ve marjinal olmakla suçladı. basının da yardımıyla bu algıyı daha da güçlendirdi.

    ama bu genişleme süreci aynı zamanda da bir baskı yarattı akp bünyesinde. çünkü akp artık o ilk başta ne tam sağ ne de tam sol duruşuyla etkisi altına aldığı ve destek gördüğü kitleleri memnun edemiyordu eskisi gibi. liberaller artık destek verdikleri partinin ne kadar kendi ideolojilerinden uzaklaştığını fark etmeye başladılar, özellikle de gezi parkı eylemleri sonrasında. cemaatten bahsedecek değilim şu durumda ama onların da bazı noktalarda hoşnutsuzlukları aşikar. bunun için son bir iki yılda zaman gazetesinin çizgisini takip etmek yeter de artar bile. asıl sıkıntı şu ki, herkes de gayet iyi biliyor ki, gelinen bu son noktada öyle kafana göre karar değiştirmek, verdiğin desteği geri çekmek mümkün değil. çünkü neresinden bakarsanız bakın, artık karşı tarafta oldukça öfkeli ve çoktan marjinal olmakla yaftalanmış koskoca bir muhalefet var. chp mhp veya bdpden bahsetmiyorum. akpye karşı olan yüzde elliden bahsediyorum. işte bu yüzden mevcut ortam belki son çeyrek asrın en gergin ortamı halk açısından.

    bu saatten sonra başbakan için bu yolun geri dönüşü yok. içerideki muhalefeti sindirmek için bu kamplaşmayı körüklemekten vaz geçmeyecektir. toplumun yaşam tarzına müdahalelerinden de geri adım atacağını ya da en azından yaptıklarını tekrar gözden geçireceğini hiç sanmıyorum. akp karşıtları için de durum farksız ve onlar da bu marjinalleşme yarışında bulundukları konumdan memnun bir şekilde aynı kafayla devam edeceklerdir. asıl sorun akp içerisindeki muhalefette. onların bu krizden çıkmalarının tek yolu akpye bir alternatif bulmak ya da yaratmak. bu illa akp kadrolarıyla sağlanması gereken bir şey değil. ama mutlaka birilerinin desteğini almaları ya da başka deyişle birileriyle ittifak kurmaları şart. tıpkı akpnin ilk seçildiği dönemlerde yaptıkları gibi.

    haa bu arada değinmeden edemeyeceğim, rejimin değişeceğini, başbakanın şeriatı/hilafeti/monarşiyi bilmem neyi getireceğini düşünenlerin de akıllarını peynir ekmek eşliğinde mideye indirdiklerini düşünmekteyim. farz edelim ki başbakan bütün ülkeyi kafasına göre dizayn etmek isteyen, diktatör ruhlu bir insan olsun. eminim ki bu durumda bile bu ülkenin padişahı olmaktansa demokratik yollarla seçilmiş başbakanı olmayı yeğleyecektir. çünkü hiç bir monark, modern dünyada meşruiyetini sağlayamaz ve dış güçlerin baskısından kendisini koruyamaz. halbuki seçilmiş bir başbakanın meşruiyeti sağlamdır ve buna uygun olarak yetkileri de o kadar geniştir.
    2 ...
  22. 12.
  23. bir kemalistin hülyası olabilcek durum.

    erdoğansız değil akp, türkiyeyi bile hayal edemiyoruz. erdoğan türk halkının önderidir.
    3 ...
  24. 13.
  25. kısmen doğru önermedir.oy verenlerin vicdani bağını bilmem , ancak cüzdani bağlılığı devam etmektedir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük