bir entrysine denk gelip, "ahhah, çok güzel lan." düşüncesiyle artı oy verilen yazarın diğer entrylerine bakmak için bilgi butonuna basılmasıyla karşılaşılan durumdur. akabinde "neden silinmiş acaba?" diye soran bir düşünce geçiverir zihinden. belki nick altına yazılanlara bakılır. sonra sözlük turuna devam edilir.
çifte standart uygulamasıdır, bu nasıl adalet bu ne lahana turşusu dedirten hadisedir, kim kimi neye göre siliyor arkadaşım, kör moderatörlerin varlığına dalalettir, on yaşında çocukların ağzıyla virgül koymayı bilmeden sabahtan akşama kadar çük muhabbeti yapan yazarlar hala dolaşmaktadır, biz bi yerlere yazacak bi şeyler buluruz siz de çükünüzle mutlu kalın...
"bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece
parıldamakta devam edecek ben basıp gidince de,
çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı
ve bende bu aslın sureti çıktı sadece" *
entryi okurken, içindeki nükte hafif bir tebessüm yayar suratınıza, hak verirsiniz yazılan fikre, onaylarsınız veya üzülürsünüz yaşanılan duruma. eliniz pekiyi pek güzel tuşuna gider, oyunuz kaydolur. merak edersiniz acaba daha neler yazmıştır. yazar hakkında bilgiye tıklarsınız ve siyah bir ekran gelir karşınıza. 'x nesil silik'. belki sizin de bir gün başınıza gelecek bir kaderdir. üzülürsünüz bir anda. bir nevi umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımıdır. *
sıkça yaşadığım hadise.
ne güzel döktürmüş, anlatmış uzun uzun basıyosun şukelayı.
sonra du bakalım bu neyin necisiymiş daha başka neler yazmış dediğinde acı gerçekle karşılaşıyorsun. ya silik ya da son entarisini gireli yıllar olmuş.
zaten uludağ'ın sorunu bu.
uzun uzun tanım yapan, bakınız verip kaçmayan, format ne bilen, kaliteli yazarlarını hep kaybetti, kaybediyorda.
kimsenin umrunda mı? tabi ki değil. trolller var onlar gereken hiti sağlıyorlar ve önemli olan hit.
birkaç sefer güzel entrylerine rastlandıktan sonra "kim lan bu göt hakkaten yazıyor piç" diyerek yazar hakkında bilgi butonu tıklandığında yazarın silik olduğunu öğrenmektir.
hafif kıskançlık yerini "yazaydı iyiydi" düşüncesine bırakır. ama iyi yazan bir adam zaten burda ya da başka bi yerde yazmaya devam ediyordur aslında.
uzay gemisinin penceresinden cep telefonunu düşürmüşsün hissi verir. nereye gitti benim oyuuummm. gollum gibi olursun bi an.
sonra yazılarına bakarsın keşke yazmaya devam etseymiş, ee her giden başka surette geri döndüğüne göre bu acaba şimdi aramızda mıdır vs gibi gibi düşüncelerin kafanın içinden şöyle bir uçuvermesine vesile olur.
he bazen de bozuk saat misali olduğunu görürsün. o da var.
arkasından uzun bir sessizlik. siyahlar giyilir. saygı durusuna gecilir monitör karşısında.
nick altına güzel sözler yazarız. gidişi erken oldu, tanıyamadık kendisini fazla, daha karpuz keseceedik filan.
sayfalarca yazılmış güzel bir entry ardından artıya basar basmaz takip etmek için profiline bakıldığında karşılaşılan acı gerçek.
senin gibi düzgün adamlar silik, boş beleşler yazar. yine de artını verdim kardeşim.