basit doğa olaylarından sonra insanların neden camiye gittiklerini bir türlü anlayamıyorum. sonuçta yer kabuğunda olan gayet mantıklı bilimsel açıklamaları yapılmış olan hareketlenmeler sadece ne alakası var camiyle imam mı açıklayacak sana onları vs. vs. !!! (yobaz olmayan sözlük yazarı).
bu çokca duyulan bir tespit, fakat tanrıya zaten her an yakın olan kul çok azdır ve afet anında vs. tanrı ya dua etmek için caminin cemaati artmayacak da ne zaman artacak? marjinal festivallerde mi gitsinler camiye dedirten hadise olmuştur.
deprem sırasında ölüm korkusu sebebiyle imana gelen kişinin ağlar bir şekilde
- nnooollluuyoooo aq laaaynnn
- hassiktir deprem oluyo layn annaans kiiimmm
- töbe yarabiii töbee valla tövbe
- eşeedüüüüühühühü aaaaağğğğ allam töbe
- ohhh bitti bitti.
hadi çabuk toparlanın çabu dışarı çıkıyoruz. banka hesap cüzdanını arabanın anahtarını alın çabuk.
- bu bize bir işaretti. yarından tezi yok namaza başlıyoruz.
ölüm korkusunun sardığı bünye sığınacak bi yer arar, ancak herkes onla eşit durumdadır, kişi kendi üstünde, kendinden daha üstün,daha güçlü bir varlığa sığınma ihtiyacıyla camiye gider* ve içini rahatlatmak için ondan yardım dilenir, şüphesiz inandığı varlık öyle mağfiretlidir ki, o kadar zamandır yerine getirmediği görevlerini ancak götü sıkışınca yerine getiren kulunun dualarını ciddiye alır, işte bu yüzden de o insandan ve herşeyden üstündür.*
skili cüppeli ahmet hoca'nın meşhur sözü! 99 depreminde fatih camiindeki cemaatin her artçı sarsıntıdan sonra arttığını (bir saf kadar hatta) iddia etmiştir!
efendim yurdum insanına has niteliklerden biridir. aşşagıdan sallandıkça yukarıya dogru bir yakınlaşma içine girerler. özelliklede sabah namazı bu tarz insanlar için bonus niteliği taşır.