şu sıralar kardeş türkülerle çalışmakta. 23 nisan 2011 diyarbakır konserinde kendisiyle sohbet edebilme fırsatını bulabildiğim pek şakacı,içten,babacan bi adam.provalar sırasında üzerindeki dersim spor formasıyla da bu topraklara,aslına ne denli bağlı oldugunu en basit şekilde göstermiştir. alnından öpülesi...
onno tunç'un kardeşi müzisyen abimizdir. sanırım 52 yaşında, aşmış bir müzik felsefesine sahiptir. sezen aksu ile çok çalıştı, iyi bir ritim ustasıdır. video sitelerinde izlemesi hoş videoları mevcuttur.
asmis bi müzisyendir. sadece perküsyon degil olay, adamin cok iyi bir müzik felsefesi var. adamdaki derinlik sezen aksuyu asiyor bazen. hele bir de night ark diye bir müzik grubu vardir dadindan yenmez. ara ve mark kendisinden geri kalmamis adamlardir.
(bkz: ara dinkjian)
(bkz: night ark)
memleketin önemli müzisyenlerindendir. ermeni olduğu için sıkıntı yaşamış bir adam. doğrudur, adile naşit adile naşityan olsaydı belki evi yakılırdı, böyle bir ülkeyiz işte. adam 500 yıldır yanımızda ama onu bizi ingilize satan vahdettin iti kadar bile sevemiyoruz adını türkçesiyle değiştirmediği için...
iyidir, hoştur, iyi müzisyen, güzel insandır. fakat türkçe söz yazmada kendisinden daha kötüsü yoktur.
--spoiler--
çok böbürlenme genç insan
çok böbürlenme hey can hey can
sen de bir gün yaşlanırsın ya
sanki zaman durur sanma
hey can hey can, sen de insan
sen de bir gün yaşlanırsın ya
bedenini demirden mi
sandın insan hey can hey can
çok böbürlenme genç insan ya
ettir kemiktir bedenin
senin insan hey can hey can
sen de bir gün yaşlanırsın ya
saygı göster yaşlılara saygı görürsün sen
sevgi göster yaşlılara sevgi görürsün sen
yaşlıların ilacıdır saygı be hey insan
yaşlıların hayatıdır sevgi be hey insan
zaman nedir bilir misin
zaman nedir hey can hey can
kimse onu durduramaz ya
gözü açıp kapamayla
zaman geçer hey can hey ya
gec kalmayalım biz insanlar
yaşlı olmak kolay degil
yaşlı olmak kolay degil
toprak durmadan cagirir ya
eller tutmaz gozler gormez
dizler tutmaz hey can insan
aklında tut bu sözleri can
saygı göster yaşlılara saygı görürsün sen
sevgi göster yaşlılara sevgi görürsün sen
yaşlıların ilacıdır saygı be hey insan
yaşlıların hayatıdır sevgi be hey insan
--spoiler--
1980 yılında ajda pekkan ve meşhur petrol ile katıldığımız eurovision da ajda şarkıya başlamadan beyazlar giyinen tipsiz bir delikanlı garip ağız hareketleriyle vurmalı çalgısını çalar ve ajda pekkan şarkıya sonra başlar.* azılı eurovision manyağı olarak yıllardır ülan kim koydu bu tipsizi oraya der petrol gibi orjinal bir parçayla alınan ağır hezimeti bu bol şaçlı, yamuk ağızlı, tipsiz arkadaşa bağlardım.
yıllar sonra gecenin bu yarısı ya kime benziyor bu herif derken birden farkettim ki aa arto tunçboyacıyan bu bea!
neyse adamı tanımam etmem üstelik sesine tahammülüm yok ama rahat hallerine ve ağzını açmadan yaptığı müziğine bayılırım heralde şapkasız görünce şaşırdım.
tipsiz dediğine bakmayın ha arif* abimiz de gençken tipsiz olup ortayaşa doğru yakışıklılaşma üzerine kurulu ermeni erkeği ekolüne mensupmuş anlaşılan.
canlı izleme gibi bir şansa sahip olduğum muhteşem müzisyen. armenian navy band ve kendisi muhteşem canlı performanslar sergilemektedir... ayrıca yine mi çiçek denilen şaheser de bildiğim kadarıyla düzenlemesiyle katkıda bulunmuştur..
Geçmişte yaşanmış olayların yükü omuzlarına binen, Tarihte yaşananların faturası kendilerine kesilen isimlerden biri Arto Tunçboyacıyan...
Arto Tunçboyacıyan istanbul'da başladığı müzik hayatına Ermenistan ve ABD'de devam ediyor. Uçak kazasında hayatını kaybeden ünlü müzisyen Onno Tunç'un kardeşi olan Tunçboyacıyan, bir konser için istanbul'da
Onu gazoz şişesiyle müzik yapan olarak tanıyanlarımız da var, Onno Tunç'un kardeşi olarak da... Hrant Dink'in ölümünün ardından yazdığı Düşüncem Rüzgar Olsun adlı şarkıyla da konuşulan Arto Tunçboyacıyan, Anadolu'nun ve Ermenistan'ın müzikal renklerini dünyanın dört bir yanına taşıyan bir müzisyen. Continental Breakfast grubuyla bu akşam Cemal Reşit Rey'de bir konser vermek üzere istanbul'a gelen Arto Tunçboyacıyan'la konuştuk.
Bu grubun adı neden Continental Breakfast?
Devamlı seyahat halindeyiz, her gittiğimiz yerde bu kahvaltıyı yiyoruz. Kültürel düşüncemden de koyduk bu adı. Dünya müziği lafına inanmıyorum. Her kültürden birer adam koyacaksın ki dünya müziği olacak. Ama bir Alman, bir Türk, bir Pakistanlı'nın bir araya gelmesinden nasıl dünya müziği oluyor?
ERiVAN'DA HER ŞEY SANAT
Erivan'daki kulübünüzü çok övüyorlar.
(gülüyor) Evet, çok güzel şeyler yapıyoruz orada. Burada yapamamak çok üzüyor beni. Çünkü burada çok imkan var böyle bir şey için, hem de çok ihtiyaç var. Erivan'da zaten her şey sanat. Sokaktan birini çevir, ailesinde muhakkak bir yazar, bir mimar vardır. Bir kere herkesin evinde piyano var, tahmin etmediğin bir adam sana öyle bir şey çalıyor ki ağzın açık kalır. Bir de tabii Ermenistan küçük bir yer, yapacak iş yok müzik yapıyorlar. Bir de Ermeniler entelektüel bir grup. Rumlar mesela istanbul'un eğlence ışığıydı, onlar gidince bir sürü şey kapandı. Yahudiler dünyanın her yerinde iş sahasında anılır, yaratıcı kimseyi göremezsin. Ermeniler sırf gırtlak ve sanat (gülüyor). Masada yemek biterken akşam ne yemek yeneceğinin tartışmasını yapan tek kültür Ermeniler, böyle şey olmaz yani.
Neler yapıyorsunuz orada?
Vermenin acayip bir zenginliği var. Bunu Ermenistan'da çok rahat yapıyorum, burada öyle bir imkanım yok. 90 çocuk istedikleri kadar meşrubat içip istedikleri kadar sandviç yiyebiliyorlar, bir de müzik yapıyorum onlara, hepsi sakat ve fakir! 128 dolar. Milyon versem o kadar mutluluk alamam. Gittiğimde her ay bir tane, bazen haftada bir tane yapıyorum. Esasında burada da yapmak istiyorum; uluslararası sakat çocuklar festivali.
SiVAS GÜRÜNLÜYÜZ
Nerelisiniz?
Sivas Gürünlüyüz, Florya'da doğdum. 40 yıl önce istanbullunun yemekle, müzikle ilişkisi çok farklıydı ve her şey uyuyordu. istanbul'a gelen, istanbul saygısıyla gelse... Babamlar Sivas'tan geldiğinde bu vardı mesela. Buradaki sisteme adapte olmaya gelmişler, okuma yazma bilmedikleri halde. istanbul'un kendine has bir lezzeti, rengi, kokusu vardı. Bir de şu var, bizim kaderimiz orada Türk, burada gavur, Amerika'da terörist olmak. iyi aslında, böyle olunca ben anlıyorum ki insanlık çok önemli. Ben bundan nasıl zarar görüyorsam başkası da görür deyip yapmıyorum aynı şeyi.
ONLAR GiBi OLMAK KOLAY
Armenian Navy Band adında bir grubunuz var. Denizi olmayan Ermenistan'ın bahriye bandosu.
insanlar bizi olduğumuz gibi kabul edince onlar oluyor bizim denizimiz.
Ama bu isim Ermenistan'ın denize bir geçit istemesi olarak anlaşılmaz mı?
Bir liman. isterse ister, hakkı yok mu? Bu Ermenistan'ın düşünce şekli, benim değil. Tabii canım her türlü şey geliyor akla, geldi de. Bu yüzden albümleri çıkartamadık. Ama ben o düşüncede olsaydım... Onlar gibi olmak çok kolay. Her zaman kin ve nefretle büyüdük biz burada. Sen Ayşe olarak büyümüşsün, bir de Hayganuş olarak büyüdüğünü düşün, nasıl olur? Anam Amerika'da Türkiye'yle ilgili iyi veya kötü bir şey konuşurken camı kapatırdı. Bugün yapılanlar çok iyi; Abdullah Gül, anormal derecede iyi bir olay yaptı. Sen altı yaşında bir insanın tarih dersinde kendisinin ne kadar kötü olduğunun dinlemesini anlayamazsın. Korkudan ölürdüm. Ama biz hiçbir negatif şey duymadık evde. Öyle olsaydı Ermeni'yle evlenirdik. Onno Canan Ateş'le evlendi.
Onno bizi tek odadan dört odalı eve taşıdı, ailece ayrı yatamadık
Kolunuzda Onno yazıyor, neden Latin alfabesiyle?
Çünkü bir tek Ermeniler anlayacak öbür türlü.
Sizin için Onno Tunç ne ifade eder?
Bizim aramızdaki abilik, kardeşlik pastanın üzerindeki krema gibidir. Yani onunla olan arkadaşlığım daha önde şu anda. Abi-kardeşlik... O sevdiklerine karşı sorumluluk duyan bir büyüğümdü. Ağabeyliğin bütün gereklerini yaptı, ben de kardeşliğin. Onno dedin mi, ben ve bütün aile servis yapacağız ona. Çünkü o lider. O götürdü bizi bir odadan, dört odalı yere. Gittik yatamadık ayrı, o ayrı odada yattı, gene biz toplandık bir odaya. Anneme dedim hayatta yatmam ben, korkarım.
Sezen Aksu size Onno Tunç'un emaneti gibi midir? Aslında çok farklı tarzda müzik yapıyorsunuz ama onun albümlerinde çok katkınız var.
Emanet olarak görmüyorum. Kimse zorla bir şey yaptıramaz, sevmesem. Ben o karakterdeyim. Sezen'i şarkı, söz yazarı veya besteci olarak görmüyorum. Ben onu sanatçı olarak, yaratıcı bir insan olarak görüyorum. Böyle bir insan, bir de sana imkan yaratabiliyorsa, onun fikriyle kendi fikrini birleştirebileceksen... Çünkü benim için tarzın hiçbir önemi yok. Sonunda hepsi müzik. Sezen'in sanatına ve sanat düşüncesine olan saygımdan dolayı, sadece para da değil yani... Bazen milyonlar koysan, yok dersem yok diyorum. Öyle üstüme kaldı gibi bir şey de hissetmiyorum yani. Keyifle yaptığım bir şey. Onno'nun sağlığında da her zaman da kavga ederdim, Sezen bilir beni. Onno 'Birazcık duralım, yavaş...' der. O çünkü burada yaşıyor. Ben dışarıdan geliyorum, 'Hadi onu yapalım, bunu yapalım, niye düşündüğünüz farklı şeyleri yapmıyorsunuz. Bir de o seviyedesiniz' derdim.
her ne kadar ''ben ermeniliğim ile değil insanlığım ile gurur duyarım'' demesine rağmen , ''köpekler ve türkler giremez'' diyen bir grubun albümlerine destek veren ve hatta grubun 5. elemanı olarak görülen vatandaşımız ve sanatçımız.
sadece grubu night ark'ın treasures albümü için, bu albümdeki "offering" isimli parça için bile elleri öpülmesi gereken sanatçıdır. ermenidir, kardeştir.
aslında soyadı "tunçboyacı"dır. ancak yeğeni selin tunçboyacı'dan öğrendiğime göre kendisi amerika'ya gittikten sonra "tunçboyacıyan" soyadını almayı tercih etmiş. sezen aksu'yla güzel işlere imza atmıştır. hokeluys *onno tunç abimizin de kardeşi olduğunu belirtelim.
