genellikle aşağıdaki safhalardan oluşan sancılı süreç:
1) Bence en iyisini yaptım, vicdan azabı çeksinler biraz.
2) Zaten o kadar da aç sayılmam.
3) Lan hala yiyo mu bunlar, hayret bir şey.
4) Lahmacun söylesem prestijim sarsılır mı ki... tabi lan, tamamen aç kalmalıyım ki...
5) Yemek de iyiydi ha, sulu sulu.
6) Sinsice gidip koysam mı bi tabak.
7) Lan insan anasına babasına küser mi lan, gidip ısıtayım şu bebeği.
- iyi ettim biraz içleri acısın değerimi anlasınlar
- kimse sallamıyo lan beni hala yiyolar!
- bi kaç gün sofraya oturmam ben
- yemekte güzeldi ha
- kapının önünden geçiyim belki çağırırlar
gibi bir süreçten sonra sofraya oturmakla biter.
artist mi artist ne arar la sofrada şeklinde düşünmek yersizdir. zira her gencin başına gelebilecek bir şey olduğu barizdir.
keşke en azından çorbayı içtikten sonra artistliği yapsaydım diye düşündüren süreçtir.
sofradakilerin yemeği bitirmesi beklenir. tabi o sırada akıl sürekli yemeklerdedir. diğer aile fertleri yemeği bitirip odaya geldikten sonra tek kelime edilmez onlarla. bir süre daha geçtikçe sinir yerini açlık duygusuna bırakır. sürecin bitmesi aç kalma eşiğine kadardır. yavaş hareketlerle kalkılır, ardından o mutfağa gidilir ve tabağa bir şeyler konur. mümkün olduğunca sessiz bir şekilde yemek yenir. o öfkeden artistlikten eser kalmamıştır. gözlerdeki acizlik belirtisi mi? anlatılmaz, yaşanır.