Anlamıyordum belki o zamanlar,
ışıklı bakışları yıldızlara özge
sevgililer gezinirdi dolunaylı gecede,
kaçamak öpüşlerinin kıvılcımı sanırdım
kanat vuruşlarından çakan yalımı ateşböceklerinin
O zamanlar yaşlı çınarlar gibi
hayatın sularında
köklerimi duyumsuyordum
Aşkın gergefine acıları işleyen
ezgilerine alıştım eski türkülerin,
açılan kapılardan eğreti bakıyordu çocukluğum
yabanıydım koynunda sabahladığım gecelerin
ardılı hüzün olan avcılar izimi sürüyordu
bense damarlardımdan sızan kanı seyrediyordum
Her sabah gökyüzünden baktım yeryüzüne
külleri soğumuş aşkların acılarına tutundum
toprağına yabancılaştı içimdeki yaşlı çınar
Bakışı bir içim su, dudağından bal damlayan sevgili
sevişmelerden ardakalan yorgunluk
söndürmüyor içimdeki alevi, göğsümü saran hüzün benim için acı rüzgar artık burdan gitmeli. **
