atar (arter) ve toplar (ven) damarları birleştiren ve normal şartlar altında orada bulunmaması gereken fazladan damara verilen isimdir. bu yöntem ilk kez james cimino ve brescia tarafından 1966 yılında yapılmıştır. çoğu kez travmatik veya konjenital* nedenlere bağlı meydana gelen fistüller, distale giden arteryel kan akımını venöz sisteme çevirerek distalin kan akımının azalmasına ve venöz sistemde hızlı ve yüksek debili kan akımına neden olmaları ile önem taşırlar.
renal transplant öncesi hemodiyaliz gören kronik böbrek yetmezliği hastalarında damara erişim amaçlı geçici olarak kullanılmaktadır ve %83 civarı oranla en çok kullanılan yöntemdir. diğerleri için (bkz: kateter) (bkz: greft)
arteriyovenöz fistüllerin komplikasyonları arasında erken dönemde kanama olması, tromboz, enfeksiyon, ödem, ekstremitede venöz hipertansiyon, anevrizma ve cilde fistülizasyon sayılabilir.
Diyaliz hastalarında bilinçli olarak açılan şey. Fistül demek iki epitel yüzey arasında açılan yol demek. Arter ve ven arasına yol açıyorlar ki diyaliz makinesine hızlı kan akımı sağlansın. Daha hızlı akım sağlanırsa ne olur, makine daha çok kan temizler.
Bu fistül bölgesinde "tril" denilen bir titreşim hissi oluyor bir de, bildiğiniz cilde dokununca titreştiğini hissediyorsunuz. Stetoskopla da üfürüm sesi alınıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Öyle.