güzel bir tespittir, ancak oluşması için, proletaryanın "kendi için sınıftan", "kendisi için sınıf" bilincine varması gerekir. yani kendini gördüğü sınıf yerine , emek-sermaye ikileminde olduğu sınıf bilincinde hareket etmelidir. yoksa zaten faşizm için gerekli koşullar isteseler de istemeseler de, doğacaktır.
faşizm arti değer sömürüsünün en doruk noktasına ulaştığı, kapitalizmin bir evresidir. arti değer basbaya siyasal bir olgudur, bunu siyasetten ayırt etmek körlüktür, bilmeden konuşmaktır. artı değer sömürüsünü yapabılabilmesi için devlet bekçi olarak konmuştur. faşizm kapitalizm krize girdikten sonra ortaya çıkan bir olgudur, birilerinin düşündüğü gibi yalnızca şiddet değildir. ayrıca allah a şükrederler ya da etmezler birilerinin dötüne mi batıyor afedersin.
artı değer sömürüsü, işçi demokrasileri hariç bütün evrelerde bulunmaktadır, malumunuz üzere. çünkü artı değer dediğimiz nedir ? birinin emeğine göz koymak, onu gasp etmek, yanlış mıyım, hayır.
bu feodal dönemde de, burjuvazinin devrimini gerçekleştirdiği dönemde de, kapitalizm kendi içinde savaşa girdiği dönemde de, 1. dünya savaşı sonrası oluşan faşist diktatörlüklerde de, daha sonra soğuk savaş dönemi keynesyen dönemde de, neo liberal, yani içinde bulunduğumuz dönemde de geçerlidir. aksini iddia etmek faşizmin ne demek olduğunu bilmemektir. faşizm ne demek diye sorarsanız ; faşizm kapitalizmin! bir evresidir. ondan ayrı bir yerde değidlir, büsbütün bütüncüldür ey sözlük.
ayrıca koydum solculara afedersiniz, evrenin yaratılmamasına da, allah ın varolmadığını onlar mı belirleyeceklermiş benim için tövbe tövbe.. *
(bkz: okumadan fikir sıçmak)
faşizm, burjuvazi sınıfının var olduğu dönem içerisinde, bu sınıfın çıkarlarının, kendisinin krize girdiği ve çıkmazda olduğu zamanlarda ortaya çıkmıştır. dolayısıyla faşizm, öncelikle ve en basitinden, kapitalizmin ve burjuvazinin ürettiği bir ideolojidir. burjuva sınıfının olmadığı dönemin iktidarları, faşizmin bazı özelliklerini, en bilinen temelde şiddeti, taşıyor olması faşist iktidardan söz edilebileceğini işaret etmez. çünkü faşist rejimin en önemli özeliği bir burjuva sınıfının var olmasıdır.
şimdi bir de gelip adamın asabını bozuyorlar, yok faşizmde artı değer sömürüsü yoktu, feodal dönemde sömürü yoktu, sosyalizmdi aslında o zamanlar, tabii canım öyleydi zaten hepsi komünist komünist takılıyorlardı. sömürü mü kim ki la o ?
cem eroğul un da dediği gibi faşizm basbaya, bildiğin burjuvazi dönemine ait bir siyasi olgudur. nerede lan daha önce faşizm göster bakim ? diyorum size..
birilerine de malum oldugu gibi burjuvazinin olduğu yerde sömürü vardır. e sömürü varsa bu senin dötünün sömürüsü değildir, afedersin.
ulan adam diyor burjuvazinin ürettiği idelolojidir, dolayısıyla sömürü vardır, siyasidir bu diye. sen diyorsun sömürü mü o ne ki la *
Öncelikle, sözlükteki başlıkların ve tartışmaların kalite düzeyini arttırdığınız için minnettarım.
Başka bir tarafı da var, italya 'dan Almanya' ya, ve faşizm tecrübesi geçirmiş tüm ülkelerin ortak bir gerçeği vardır. Bu ülkeler faşizmin yükselişinden hemen önce aşırı dozajda işsizlik, dolayısıyla suç ve gelir adaletsizliği gibi sorunlarla boğuşmaktadır. Nazi almanyasına geçiş süreci 1929 ekonomik bunalımının Almanya ekonomisinde yarattığı şok etkisi, ve kaybedilmiş bir savaşın yarattığı ekonomik yıkım, alman para biriminin ingiliz para birimi karşısında 4 haneli rakamlarla eşdeğer görülmesi...
Hayata dair hiçbir umudu olmayan işsiz ve yoksul kitlenin önüne iki yol çıkar. Ya sınıf bilinci varsa sosyalizm, nefret baskınsa da faşizm ... işte burjuvazinin istediği yoğrulabilir faşist kitleyi ortaya çıkarmak için öteki ''ırk'' lara nefret aşılanır. Irkçılık propogandaları etkin bir şekilde yürütülür. Yoksulluğun sebebinin sömürü düzeni değil, sermayenin savruk kullanımı, artı değer sömürüsünün nitelikli olmaması gibi nedenlere bağlanır.
Aynı koşullar da yakında Türkiye için geçerli olabilir demekten kendimi alamıyorum. Hipermarketler açılarak esnaf tasfiye ediliyor, özelleştirmelerle işçi tasfiye ediliyor, öğretmen alımı yapılmayarak öğretmen, ucuz emekle süründürülerek mühendis tasfiye ediliyor. Eczacılık mesleği öldürülüyor.
Yakın zamanda yüksek olan işsizlik oranı , tavan yapar ve yine o koşullar ortaya çıkar. Faşizm mi sosyalizm mi?
Ne yazık ki ülkemizde faşizm daha gerçekçi gözüküyor şimdilik, sözlükte bile süregelen türk kürt ayrımcılığı, bir iç savaş ortamı hazırlanmasında ön ayak oluşturulabilir. Ve toplumun genelinde sınıf bilincinden yoksun, lümpen bir kültür egemen, ve zaten bu da faşizmin istediği toplum düzeneği değil mi ?