son belediye seçimlerinde, kendisine yıllarca arsenikli su içirmiş chp li belediye yönetimini tekrar seçen izmir için üretilmiş sözdür, hayırlı olsun yeni bir atasözümüz oldu, maalesef bu da bir chp liden çıkmadı.
kendisine yıllarca arsenikli su içirilmesinin nedeninin, izmir büyükşehir belediyesinin arsenikli su mevzusu çıkmadan çok daha önceleri yapımını planadığı çamlı barajı için çevre ve orman bakanlığına sayısız kere başvurulduğu halde, her ne hikmetse bir türlü çed raporu verilmemesi olduğunu bilen izmir halkının zerre skine takmadığı, kaynağı mabad olan atasözü. *
hadi anam hadi.
konu açıldıgında ankara nın suyu izmer den daha çok arsenikli diye tartışmaya katılan ve tartışmada siyasi argümanlar kullanan bünyeyi teşhis etmek o kadarda zor degil. eşşek kadar rektörün ilk önce yalan söyledigini kendi agzı ile ses tv de dile getirmesi ile ankara suyunda arsenik olmadıgını bizzat rektör ifade etmiştir, keza izmir konusunda da belediye başkanı suyun arsenikli oldugunu ifade etmiştir ve yalan yanlış siyasi mecralara sokmuştur, beyinsizleri kandırmak için, ama "onlarda baraj yapmama izin vermedi" peki be adam baraj yapmana izin vermedi, sen neden halka içmeyin kardeşim suyumuz arsenikli demedin, oyun düşerdi degil mi, ergenekon bilmem ne, dalaverelerle sulandı gitti arada, gerçi tekrar aynı parti seçildi, aynı belediye başkanı mı bilmiyorum seçilen, herkes layık oldugu ile yönetilir, bundan sonrası sizin probleminiz, toplu intihar etmeye karar vermişse bazıları buyursun, yalnız arsenik yavas bir ölüm demek daha keskin yolları var ibildigim kadarı ile.
şöyle ki, bilenler bilir, izmir'de su sorunu ezelden beri mevcuttur zaten. zira, şehre su taşıyan iki baraj yetersiz kalmaktadır. bu nedenledir ki, çamlı barajı projesi uzunca bir süredir şehrin gündemindedir. ama ne hikmettir ki, ideolojik aydınlıktan gözleri bir vaşağınki ** kadar keskin olan yurdum liboş yeşilleri, bir türlü bu baraj projesi için çed raporu verememektedir. eh, tabi hal böyle olunca, aynı liboş yeşillerimizin "arsenikli su" üzerinden politika üretmeye devam etmeleri de kaçınılmaz olmaktadır. ellerinde kalan yegane koz da budur zira.
lakin, burda acınası da bir durum var. zira, bu amcalar, gavur belledikleri biz izmir halkının sağlığı ile çok yakından ilgilenmektedir gördüğümüz üzere. ancak, meydanlarda barım barım "arsenikli suuu" diye bağıranların, raporları onaylamakta aynı cevvalliği göstermediklerini de görmekteyiz tabi. için rezil yanı da bu.
sanki, asıl amaç oy kaygısı değilmiş, "kaleleri zaptetmek" değilmiş gibi, kalkıp bir de halk sağlığından, su ölçüm oranlarından bahsedilmiyor mu, işte asıl rezillik, kokuşmuşluk burada.
evet, izmir halkı olarak arsenik ideolojik körlük yapıyor belki ama bu kokuşmuş, oportünist yobaz kafa da yıllardır midemizi bulandırıyor. velhasıl, rahat olun siz. evet, ne demiştik 29 mart akşamı o meşhur ideolojik körlüğümüz ile;
not1: izmir büyükşehir belediyesi, arsenik ölçüm oranlarının insan sağlığını tehdit eder sınıra yaklaştığı * anda "şebeke suyunu içmeyin, kullanmayın" uyarısını yapmıştır. tersini söyleyen, yazan, entry diye sözlüğe giren zır cahildir, öküzdür.
not2: seçilen belediye başkanı eski belediye başkanıdır evet, ki biz kendisine aziz kocaoğlu demekteyiz.
not3: eveeeet, napıyoruz ? dahi anlamındaki -de'leri ayrı yazıyoruz. tabi.
not4: nokta, ki kendisi güzide bir noktalama işaretimiz olup biz kendisini cümle sonlarında kullanırız. paragraf sonlarında değil. hayır, bazı aklı evveller nokta yerine direkt virgül kullanıyor da, ondan şeettim.
