total futbolu başarıyla uygulayabilen, dünya futboluna yetenekli ve genç yıldızlar sunan, arsenal'i bir futbol takımından çok bir futbol okulu olarak görmemi sağlayan adam. adebayor gibi bir oduna bile teknik özellikler kazandırıp en iyi santrforlar listesine sokmayı başarması onun bu konuda ne denli usta biri olduğunu kanıtlamaya yeter.
tottenham mağlubiyetinin ardından şampiyonluğu unutmaları gerektiğini söylemiş. şimdi tek tek sayfa araştıramayacağım fakat ille de kaynak isteyenler habertürk gazetesine bakabilirler, spor ekinde okumuştum bu sabah. tarihi de düşeyim entryde gözükse de, 16 nisan 2010 tarihli gazetenin spor zımbırtısında ya da kendisinde(sanmıyorum) yazıyordu. doğruluğunu bilmem.
ama demişse... ne oldu wenger? taçlar ayakla atılsın, şampiyonluk beklemeyin falan? sonra rakip teknik direktörün elini sıkmamalar? yakışıyor mu hiç?
parayla herşeyi satın alabileceğini sanan ve sonunda da hep göt olan real madrid'in kendisini takımın başına getirmek istemesine kızmış ve kendisine yakışan ayarı vermiştir: http://www.ntvmsnbc.com/id/25068483/
9 mart 2010 arsenal porto maçı'nda kameralar gösterdikçe takip ettim bu futbol sevdalısı fransızı. daha üç gün önce burnley maçında dünyaları kaçıran ve bizde olsa ne futbolculuğu ne de adamlığı kalacak olan Nicklas Bendtner'e sahip çıkıp bu maçta da ilk onbire koyarken ve bendtner hat trick yapıp kendisine koşarken nasıl da gururluydu. sıfırdan yarattığı üçüncü nesil gunners porto gibi avrupa'nın bilinen ve kalburüstü bir takımını sürklase ederken o ne kadar da mütevazi idi. atılan goller sonrası kollarını havaya kaldırıp mütevazi bir şekilde gülerken buradaki ego manyaklarına ne kadar naif mesajlar veriyordu.
son 10 yıldır sürekli olarak gruptan çıkmayı başardı gunners. şampiyon da oldular, şampiyonlar ligi'nde final de oynadılar. "ben o kupayı istediğim zaman, istediğim takımla zaten kazanırım; ama bu genç kadronun motivasyonunu kaybetmemesi için kupayı almalarını çok istiyorum" demişti sadece final öncesi. takımının yaşadığı sakatlıklar, satmak durumunda kaldığı oyuncular vb pek çok şeyin onda biri başka bir takıma denk gelse hocası en ağır arabesk söylemlere sarılır ve bahaneler üretmeyi seçerdi. ama boss sadece bildiği yoldan gitmeyi tercih etti. sadece bu sene ramsey, van persie, nasri, ve rosicky defalarca sakatlandı; adebayor'u sattı ama ona rağmen hala zirvede ve hala başarılı.
iyi ki varsın arsene wenger, iyi ki seni izleme şansımız oldu dolu dolu. çok zor da olsa, bir gün bu ülkede görebilmek dileğiyle.
ilk kez eski bir öğrencisini takıma geri çağırmıştır.
(bkz: sol campbell)
o değil de bu campbell denilen adam 35 yaşında yahu. takımdaki bir çok oyuncunun babası yaşında. neden böyle bir tercihe gitti anlayamadım. wenger bunu okuyorsan mesaj at lan.
son olarak uzun taç atan oyuncuların haksız rekabete yol açtığını söyleyerek hayranlarını dumura uğratmış menajer. bunun sonrasında frikiklerde topa çok sert vuran oyuncuların haksız rekabete yol açtığını söylemesinden korkmaya başladım.
dünyanın en alçak gönüllü hocasıdır. Beşiktaş'a laf attığı iddiaları tamamen düzmecedir.söylediği laf : "bu sene şampiyonlar liginde 8-0 7-0 gibi sonuçlar oldu. güçsüz takımlar yerine ingiltere liginden daha fazla takım alınsa şampiyonlar liginin kalitesi artar" sözüdür.
bir şampiyonlar ligi şampiyonluğunun ödülü: 50milyon euro
premier lig şampiyonluğunun ödülü: 70 milyon euro
şampiyonlukları kazanmak için kurulması gereken kadronun bedeli: aşağı yukarı 150-200milyon euro.
takımı şampiyonluklar yerine gençlerle donatıp bu gençleri satarak para kazanmak: yüz milyonlarca euro.
bu oyuncuların maliyeti: neredeyse 0.
tecrübesiz oyuncularla bile şampiyonlar ligi gibi inanılmaz paraların döndüğü, çok güçlü takımların yer aldığı bir organizasyonda yarı final görebilen hücum ustası. takımına oynattığı akıcı futbol zevk verir. fakat aşırı cimriliği yüzünden kulüp bir türlü bir üst seviyeye gelememektedir. kanımca arsene wenger'in şampiyonluk için 50 milyon euroluk transferlere ihtiyacı yoktur. sadece biraz vizyonunu genişletmesi gerekmektedir.
bugünlerde göz çevresindeki kırışıklıklara her geçen gün bir yenisi eklenen teknik adam. bunun baş müsebbibi zat-ı alileri. ama bu çilekeş günlerine bir son vermesi de elinde. artık silkelenmeli ve inadından vazgeçmelidir. önce oyun parkı sanmaya başladığı klüpteki genç ayakları division takımlarına yönlendirmeli; akabinde sakatlanan van persie'nin yerine alternatif olacak bir futbolcuya ek olarak en az iki klas ayak tarnsfer edilmelidir. bunun dayatmasını da yönetime ben yapacak değilim. yoksa arsenal sempatizanlarını arşivlerdeki 2003 ve 2004 tabloid gazetelerle avunmaya ve yetinmeye mahkum edecek. gidişat o.
man city maçının sonrasında elini uzatan mark hughes u görmezden gelmiş teknik adam , sonrasında ise benim öyle nezaket anlayışım yok diye bir açıklama yapmış zaten yüzde doksanı yedek olan bir kadroyla kupa yarı finali oynamak man city ye büyük hakaretti üç golle sağlam ayar aldılar , wilshare , ramsey , watt ne lan amına koyiim tevez, adebayor , wright philipsle oynuyosun akıllı olman lazım.
işine gelmeyince hakeme saldıran, demeçlerinde rakiplere saldıran, futbolculara hakaretler savurmaktan çekinmeyen ancak bunun yanında genç oyunculara değer verip karşılığını alan, ingiltereye ilk gittiğinde "arsene who?" şeklinde gazate başlıklarıyla karşılanmasına rağmen şimdi bütün dünya tarafından tanınan, ego bombası, hiç susmayan fransız teknik adam.
"zayıf takımlar şampiyonlar ligine alınmasın*"
"biz de yüksek bedelli transferler yapabiliriz. lakin sezon sonunda da kulübün anahtarlarını birilerine bırakır çıkarız"
"cumartesi geceleri saat sekizden gece yarısına kadar futbol izlerim. önce fransa ligi, sonra ispanya ve daha sonra bizim ligden bir maç...sonrasında uyumak zor olduğu için bir de film izlerim."
"aptal insanlara başarılı olma şansı verirseniz, bu başarılar onları zekileştirmek yerine daha da aptal hale getirir.*" gibi bombaları vardır.
l'ergenekon davasından fransa'da yavruağzı bültenle arandığı için ingiltere'de göz önünden uzak bir takım olan arsenal'da çalışmaktadır. fransız polisinden kaçabilirsin ama uludağ sözlükten asla mösyö wenger!
george weah gibi bir futbol efsanesini 1988'de as monaco formasıyla avrupa futboluna kazandırmış bir adamdır.
8 yiyen bir türk takımına laf attı diye tüm türkler olarak nefret etmeliymişiz bu adamdan, ben en büyük hayranlarındanım mesela, banane beşiktaş'a ne dediyse, yemeselermiş o kadar. sen 2003-2004'teki o uzay futbolunu oynayan takımı* baştan aşağı sağdan soldan bulduğun gençlerle değiştir, takımın hala kafaya oynamaya devam etsin, üstüne bir dünya da para kazan; büyük ötesi adamdır. arsenal'in ilk antrenmanlarına çıktığı o koca gözlüklü halinden daha öncelerine gitmek lazımdır. as monaco'yu avrupanın önde gelen kulüplerinden biri haline getirmiştir, o takım weah'lı, fofana'lı, petit'li, djorkaeff'li kadrosuyla avrupa'da baya başarılı sezonlar geçirmiştir. arsene wenger'i sevmeyen çoktur, sevilmeyebilir ama ona saygı duymayana deli derler. sanırım bülent uygun'un kendisine aşağı yukarı şu minvalde söylediği laflar ki muhtemelen haberi bile yoktur bundan, hayatının en talihsiz olayıdır;
"arsene wenger elindeki o 1 milyar dolarlık* kadroyla sivasspor'u yendiği zaman büyük teknik direktör oluyormuş. sivasspor'un başına gelsin de arsenal'i yensin o zaman göreyim onu. adamsa burada çalışsın da göreyim ne kadar büyük adammış. türkiye'de daha iyi teknik direktörler var, türk insanının geninde var başarı, hede hödö #saçmalama boosting charge# tırı vırı..."
spurs taraftarı kendisine pervasıca "fucking peadophile" dese de gönlümüzde yeri bambaşkadır arsene'in...
(bkz: tottenham hotspur/#5958833)