2002'de başlayan hükümranlığına 2004'de meşhur şu sinek siklet hakem bozuntusunun yönettiği ve kuyusunun kazıldığı manchester united maçıyla veda eden ama şimdilerde yeni bir masal yazmaya başlamış takım. bu masalı arap kokarcalarının finansal desteği ile değil; didik didik arayıp bulduğu gencecik, pırıl pırıl çocuklarla yazıyorlar üstelik..
Geleceğe damga vurmasını beklediğim takımdır artık oyuncular büyüdü haliyle tecrübelendi.Takımda Patrick Viera tadında bir kaptana ve David Seaman gibisi bulunamayacak olsa bile sağlam bir kaleciye ihtiyaç var kanımca.
kadrosundaki 28 futbolcunun yaş ortalması 24 olan ; ingiltere nin en genç takımıdır. henry i elinden çıkardığından beridir uğraşıp duran wenger , nihayet mayayı tutturdu. artık arsenal da 3 yıldır gerisinde kaldığı dev rakipleri manchester uinted , chelsea ve liverpool u tekrar yakaladı. avrupa da barcelona ile birlikte en tatlı futbol oynayan takım haline geldi.
32 yaşındaki almunia , gallas ve silvestre nin dışında 30 yaş ve üzeri futbolcuları yok. bunun dışında 17 yaşındaki wilshere de yeni bir fabregas olma yolunda hızla ilerliyor. arshavin , van persie , fabregas ve eduardo da takımın süper yıldızları konumunda. böyle bir hızla yollarına devam ederlerse önümzdeki 10 yıl bu gençlere ait olacak.
4 kasım 2009 arsenal az alkmaar maçı'nda deyim yerindeyse az alkmaar'a futbol dersi veren takım. kontratak futbolunu çok güzel uygulayan bir takım görünümünde.
yeni stadı emirates stadium'da kombine bilet için ortalama bekleme süresi 5-6 yıl, loca bekleme süresi 10 yıl olan kulüp. bir spor kulübünden ziyade kara gçmeyi amaçlayan bir işletme mantalitesi ile yönetildiği için ağırlıklı olarak genç oyuncular takıma kazandırılır ve bu gençler değerini bulduğunda hemen satılabilir. arsene wenger'in kurduğu bu scout sisteminin yıllık maliyeti beş milyon doları geçmemektedir ki sadece adebayor transferinden elde edilen kar sayesinde bile bu sistem en az 8 sene daha sürdürebilir. işte bu kara geçme mantalitesi yüzünden, boss'un görevdeki 12 yılında kazanılan üç şampiyonluk, her sene şampiyonlar ligi'ne katılmaktan daha fazla önemli değildir kulüp için. her sene bu lige kalırlarsa sponsorluk anlaşmalarına otururken ellerinin daha güçlü olacağını bilirler sonuç olarak. bu senesine bakacak olursak, geçen hafta deplasmanda iki sıfırdan sonra rahatlayıp iki gol yemeseler, maç eksiğine rağmen oldukça iddialı bir konuma geleceklerdi. devre arasında beklenen olur ve thierry henry geri dönerse, o zamana kadar yarıştan kopmamışlarsa, şampiyonluk adayı bile olabilirler. sonuçta gunnerların dediği gibi in arsene we trust.
şampiyonlar ligi mücadelesinde bu hafta standart liege deplasmanından 2-3'lük galibiyet çıkarmasını bilmiş takımdır. özellikle hem el hem de ofsayt olan 2-2'deki golleri destansıydı. tebrikler , arsenal(!).
premier lig'in ilk haftasında, everton'a deplasmanda 6 salladıktan sonra, şampiyonlar ligi play-off turu ilk maçında da celtic deplasmanından 2-0'lık galibiyetle çıkmayı başarmış takım.. skorun yanı sıra, oynadıkları futbol da son derece ümit verici.. lakin ellerindeki kadronun kağıt üstünde yetersiz gözükmesi ve henüz geçen hafta takımın en önemli oyuncusu olan adebayor'u satmasıyla eleştiri yağmuruna tutulmaları sebebiyle, fazla bahis konusu olmadılar medyada..
insanoğlu yaladığını yutma konusunda pek aceleci davranmıyor zira.. ki, doğru olan da bu.. keşke sadece verip veriştirdikten sonra iyi işler yapan kişi ve kurumlar karşısında değil de, herkes ve herşey için için bu gerekli sabrı ortaya koyabilsek.. misal, bu 2 maçlık performansı sezon öncesi en büyük favori olarak gösterilen chelsea sergilese, şimdiden yere göğe sığdırılamazdı..
bilemiyorum, demek istediğimi anlatabildim mi, yada ne kadar anlatabildim.. ama umarım anlaşılmıştır..
muhteşem bir stadyuma ve harika bir teknik direktöre sahip ingiliz takımıdır. son 3-4 senedir liverpool manchester united ve chelsea nin birbirlerini yemesinden dolayı bu üçünün biraz gerisinde kalsada gönlümüzdeki yeri sağlamdır.
ingiltere nin uzun bir sure sonra sampiyonlar ligi nde 3 takimla mucadele etme olasiligini 2009-2010 sezonunda yukselten takimdir.zira bu kadro orta ve dogu avrupa nin buyuk takimlari karsisinda cok zorlanacaktir.
sabırlı bir taraftar kitlesine sahip olan takım. bunca senedir doğru düzgün bir başarı göremeyip arsene wenger in hala "geleceğin takımını kuruyorum" dediği, taraftarların aklında "daha ne kadar gençleşecek lan kadro?" sorularının olduğu ama yinede seneye fırtına gibi döneceklerine inandığım geleceğin futbolunu oynayan premier lig takımı.
bu hafta oynayacakları liverpool maçının tüm gelirini kanserle savaşan derneklere bağışlayacağını açıklayan takım. işte büyük takım biraz da böyle olunuyor zaten.
