fena olmayan dizi. o değil de son bölüm neredeyse önceki bölümlerin özeti gibi geçti. her şey karmakarışık oldu arkadaş. neyse 17. bölümü merakla bekliyoruz.
--spoiler--
bu bölümü izlerken 5 defa öldür artık şu huntress'ı dedim ama öldürmedi birtürlü oliver'dan soğudum. en sonunda da atamayana atarlar misali huntress oliver'ı mahvetti.
ayrıca çizgiromanda green arrow'un yardımcılarından 2 tanesi aynı anda diziye resmen dahil olmuş oldu evet roy harper daha önceden dahil olmuştu ama maksimum 2 dakika görünüyordu dizide sanırım ilk yardımcı o olacak çünkü sonraki bölümün trailer'ı da yine onun üzerine kurulu.
--spoiler--
--spoiler--
Manu Bennett namı diğer crixus abime bir kez daha hayran oldum. iyi ki bu dizide de görsel şölen yaşatıyor bize. sinema tarihinin en iyi oyuncularından biridir nazarımda.
robin hood'umuzun ise 6. hissi hiç yok gibi. ulan kız bildiğin tehdit oluşturuyor öldür gitsin amk. uyuz ettin kendine 1x17 ile ama adamsın adam.
--spoiler--
Ada kismi icin izlenen dizidir. Manu bennet dedikleri bizim crixus reyizse evet o girince daha iyi oldu. Ama bence adada gecen hikayeyi bi yere baglayamayacaklar. Oyle sacma bi sekilde surecek. Ayrica o avukat kari ve ailesinin rol yapamamasi nedir abi. Hadi kadin guzel ondan oynatiyorlar desem o d degil ki. Kesin torpilli.
biraz robinson crouse, batman, spiderman çakması izlenesi dizi. güzel eğlenceli en azından.
edit: yeni başladım bakalım prison break'ten sonra ara vermiştim yabancı dizi izlemeye yeni yeni continuum'a başladım sardı ve birde arrow'u deniyorum bakalım.
--spoiler--
Batman çakması dizi. Olay akışı direkt olarak esinlenilmiş. Karakterler keza öyle. Oliver karakteri yine batmandeki gibi zengin ama şehrini kurtarmaya çalışan biri. Gotham veya Starling. Yine aşık olunan bir kadın. Kadın uzaklarda tabi görevi uğruna aşka yer yok. Belki Kedikız ile Helena da benzetilebilir.
Çalışma odası Batman'in olduğu kadar şaşalı olmasa da siyahi bir danışmanı var. Tabi bu göreve başlamadan önce başka bir yerde yaşamış olması.
Taklit olması kötü olduğu anlamına gelmez. Aksiyon sahneleri çok iyi. Flashbackler sürükleyiciliği sağlıyor.
--spoiler--
adamın elinde otomatik silah var, resmen savaş silahı ama 2 metre arkasından gelen silahsız adamı vuramıyor diye saçma bulmuştum. 2. bölümde olay çözüldü ki, asıl amaç öldürmek değil öttürmekmiş. adadaki maceralarını, katniss everdeen ile örtüştürüyorum nedense belki de ok ve yaykullanmasındandır.
ilk bölüm çok etkileyici değildi ancak ikinci bölümün sonlarına doğru "işte bu" dedirtmiştir. annesi olcak kadın * ama edebimi bozmayayım ne işler çeviriyorsa artık "sabotaj" dedi, ve o not defterindeki logo ne çıkacak, izleyelim görelim.
aman aman bir dizi olmasa da sürükleyiciliği var.
yalnız çok saçma sapan yerleri de. örneğin birincisi oliver efendi sırtına 3 ok yedi ama oklar tahtaya çakılmış gibi ucundan girdi ve eleman ertesi günü gene koşturuyordu. hadi koruması vardı diyelim. ikincisi bizim crixus reyiz kolundan vuruldu ve nasıl sağlam bir kolsa kurşun normalde çıkıp gitmesi gerekirken kolun içinde kaldı.
lostvari bir havası var. sürekli görünün şey aslında göründüğü gibi değil mesajı veriliyor. losttaki dharma gibi burada da bir "girişim" var ve ne boklar karıştırdığı belli değil.
nerden baksan çakma nerden baksan esinlenme olmuş dizi. dizide en beğendiğim hatun bence bt elemanımız felicity.
onlarca taramalı silah arasından atlayıp zıplayıp kurşun yemeyen ama okla ortalığın altını üstüne getiren batman çakması dizidir. danışmanı vardır , zengindir , bi tane kadını vardır ama zarar vermemek için yaklaşamaz , uzak biyerde yetişmiş yeteneklerini geliştirmiş , şehrini kurtarmaya çalışıyor, kedi kiz gibi bi arkadas edinmistir. ki bana kalırsa theanın sevgilisi kenar mahalle çocuğu da robin çakması olacaktır. bu kadar falsoya rağmen izlettiriyor. sanırım biz bunu seviyoruz. biri çıksın herkesi kurtarsın yuppii kahraman oleey suçlular sıçtı falan filan. bir de malcolm un da archer olması bana spidermandaki yesil cini hatirlatti. umarim malcolm olup de tommy oliverin pesine dusmez o kadar da ucuz kokmasin senaryo. herşeye rağmen güzel dizi gayette izliyorum, evet.
Diziyi her izlediğimde evdeki bir şeyleri parçalayasım, kırıp dökesim geliyor yada dedektif, ajan filan olasım... Acayip dövüş isteği uyandırıyor bende. Bi Resident Evil bir de bu. Stephen Amell diye bir gerçek de var bu dizide.
Laurel gözleri olmazsa bir hiç bence hele o incemi ince kaşları tam travesti edasında.