johann sebastian bach koro için bestelediği eserlerinde ustalıklı armoniler oluşturmasıyla bilinir 20. yüzyılda claude debussy'nin eserlerine yön veren, sıklıkla melodilerinden ziyade zengin, değişken armonileridir.
ve yine, vı. yüzyıl filozofu pythagoras "en saf" armonilerin 2:1, 3:2 ve 4:3 gibi matematiksel oranlara dayalı olduğunu düşünüyordu. o, bu teoriyi aynı anda farklı ölçülerde örsleri döven demircilerin çıkardığı sesleri dinlerken geliştirmiştir.
karmaşık bir müzik bilimidir. anlayabilmek için üstünde uzun süre uğraşmak gerekir. sesler, akorlar ve onların birbirleriyle akrabalıklarını inceler, ve bir modülasyonlar falan vardır ki işi iyice bir çetrefilleştirir.
seslerin porte üzerindeki dikey hareketleriyle ilgilenen müzik teorisinin bir koludur. Batı müziğinin tampere sisteme geçmesi ile olanakları daha da genişleyerek zamanla günümüzdeki karmaşık halini almıştır. Polifoninin var olmasının temel sebebidir ve yeterince öğrenildiğinde bir müzisyenin ufkunu oldukça ileri taşır.
müziğin temeli denebilir. sesler arasındaki matematiksel ilişkiyi kurcalar. başlangıçta kök söktürür. o yasak bu yasak diye. ama derinine inince de tadından yenmez. caz armonisi, dörtlü armoni... gibi türlere ayrılır.
20. yüzyıla kadar uyumlu kabul edilen birden fazla sesin (genellikle en az üç sesten ve üçlü aralıklardan oluşan seslerin), 20. yüzyıldan sonra uyumlu uyumsuz birden fazla her sesin; aynı anda tınlaması olayı..
değişik ülkelerden değişik teorisyenlerin kendilerine göre kurallar getirmeleriyle klasik armoninin kuralları değişime uğramış gibi gözükür. caz armonisi çok serbesttir orası ayrı tabi. klasik armonide ise fransızların,rusların,almanların ve amerikanların birbirinden farklı kuralları olan sistemleri vardır. en katı kurallara sahip olan ise rus armonisidir. aynı zamanda en baş belası dersim!