daha sonradan oturan pembe dizi kavramına ilk başlarda verilen ad. kadınları ve afallamış küçük kız çocuklarını başına toplamak için özel kanalların açıldığı dönemlerde bir çok arkası yarın kuşağı gösterilirdi.
yapımcılar tarafından senaryo yazarlarına sündür sündürebildiğin kadar hadi aslanım göreyim seni şeklinde gaz ve nakit verilmesiyle gelişmiş toplu nörön katili olgu.
1970 ve 80lerde TRT Radyo 1'de hafta içi her sabah 10:00'da yayınlanan, genellikle istanbul ve Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularının seslendirdiği, efektleri ve seslendirme kalitesiyle on numara ve günümüzün en reytingli dizilerinden çok daha sürükleyici dramatik yapılara sahip radyo dizileriydi.
halen trt 'de, cumartesi de dahil olmak üzere hafta içi her sabah 9.40'da başlayıp 10.00'da biten, bir önceki günün devamı niteliğinde yayımlanan, bazen radyo için özel olarak yazılan, bazense muhteşem kitaplardan uyarlanan bir nevi radyo dizileridir. *
kafam güzelken bana söylenmemesi gereken bir söz. söylenmesi durumunda aşağıda özeti geçilen konuşmaya maruz kalınabilir.
"hayat be oğlum. arkası illa ki yarın. düşün bak; herşeyi şu anda yaşayabilme ihtimalin olsa nasıl olurdu? güzel olmazdı be oğlum. özleyemezdin. küfredemezdin. daha çok konuşabilirdin sadece, bir an için. arkası olmazdı. polianna'yı yadırgayamazdın. içemezdin. ölür giderdin be oğlum.
yahu inanış meselesi değil. yanlış anlama. saptırma. inanan bir adam değilim deilcesine; biliyorsun. olması gerekenler değil konumuz. lucifer'e saygı duyabilme potansiyelimde var zaman zaman. bunu da biliyorsun. anlatmaya çalıştığım; sergio leone olmamaya çalışmak. dört saatini verdiğin birşeyin sonunda ekran başından 'mnskiy hayalmiydi gerçek mi' diye dumur vaziyette kalkmak; insanları bu şekle sokabilmek değil; bu şekle girmek sadece. ellerini masa altından birleştirmek herhangi bir hatun kişi ile. kafamda bir "sevişmek, sevişmek, sevişmek" sesi olduğunu ve bu sesi bastıramadığımı düşünmelerini sağlamak insanların. oyna be oğlum. yaradan ya vardır ya yoktur; ben bilmem. ortada bir oyun var. oyna sadece. düşünme nedenini nasılını. dokunma bileklerine. oyna sadece. al tak şunu. yarın devam ederiz."
"suç ve ceza"yı mp3 olarak yüklemenize olanak sağlamıi radyo programı. "suç ve ceza"da, arka fonda bir keman sesi var, bu kimin eseri, bilen var mıdır acaba?
işte link:
ne zaman canım sıkkın olsa, ne zaman kafamı dağıtmak istesem internetten açar bunları dinlerim. hem okumaya fırsatımın kalmadığı kitapları öğrenmiş olurum, hem de öyle güzel dünyalara sevkeder beni. suç ve cezayı şiddetle öneririm. okuduysanız bile dinleyin. radyo tiyatrosu apayrı bir kültürdür,bu kültürden zevk alan insanlar da ince zevk sahibi insanlardır. sevmem ben müzik dinlemeyi, ya kafam şişer, ya çok fazla neşelenirim ya da gereksiz depresif olurum. haz da almam o bangır bangırdan. dinleyin efendim. dinleyin.
O zamanlar televizyonlar çıkmıştı ama bizim köye gelmemişti, bizde babamın sattığı bir senelik mahsülle radyo almıştık çok mutluyduk ajansları dinliyorduk, 80 darbesini ajanslardan öğrendik bir sabah bir bildiri yayınlandı. ...ülkenin yönetimine asker el koymuştur. Kenan Evren diye biten bir bildiri. işte o olaydan sonra 7 yıl geçiş süreci olarak 82de yeni anayasa hazırlandı. Mecbur evet dedi millet çünkü hayır çıksa ne olacağı belirsizdi. Şimdi dönüp bakıyorum da keşke radyodan sonra gelişmeseydi teknoloji (sağlık eğitim hariç) diyorum.
tıpkı eski günlerdeki gibi açtım dinliyorum. tabi yutubdan.
dükkandan eve gelirdim bu saatlerde. kahvaltı etmeden gidip dükkanı açmak zorundaydım. saat 10 olunca peder bey dükkana teşrif eder, bende kahvaltıya eve gelirdim.