başıma gelen hede. arkadaşın da çok taşaklı bir çevresi vardı. daha doğrusu arkadaşımın arkadaşıydı. kızın tam eğlenilecek bir beyni vardı. güzeldi de. ama dediğim gibi götüm çıkmadı. ben de reddetmek zorunda kalmıştım.
benim bir kuzenim var; özgüveni tavan, yakışıklı, kızlarla arası iyi bir tip.
internetten de bayağı kız düşürüyor.
ben de onun tam tersi; asosyal, en son 7 yıl önce sevgilisi olmuş bir tipim.
neyse kuzenim bu hafta internetten düşürdüğü kızlarla buluşacaktı beni de biraz açılayım tecrübe kazanayım diye yanına çağırdı güya... ama her iki durumda da kendisi yanımızda misafir durumuna düştü. inanın şerefsizliğimden değil hatta durumdan çok rahatsız oldum ama olay şu;
tesadüfen iki kız da eğitimli kızlardı. benim kuzen ilkokul mezunu ben de üniversite terk...
okuldan bağımsız olarak normalde de çok okuyan biriyim, belgesel, dizi , film falan takılan biriyim.
ister istemez bu olay konuşmalara yansıdı.
bir konudan bahsediyoruz bir bakmışız bizimki dışta kalmış, defalarca aynı olay olduktan sonra eve döndük bunlardan biri benim kuzene mesaj atmış (beni kastederek)"nasıl benden memnun kaldı mı ? arkadaş olarak yani..."
bu ne biçim soru lan, memnun kalsam ne olur kalmasam ne olur.
iğrenç bi durumdur. Dünyada başka insan kalmamış gibi onun bakışına kanmak daha iğrenç bi durumun filizlenmesine yol açar. Her asılana aşık mı olunur.
Genelde kız arkadaşlar arasında vuku bulan hadisedir.
Böyle bir durum varsa ve eminseniz direk arkadaşınız ile paylaşmanız gereken garip ve bir o kadar da üzücü bir durumdur.Kimse arkadaşınız kadar değerli olamaz hele ki size bu şekilde yaklaşan bir insansı yaratık aynı şekilde sizi de aldatır %100 !
bu durum genelde bayanları dünyanın en mutlu insanı yapmaya yetebilir,bir yandan kız arkadaşına içten içe üzülürken diğer yandan da seçilen hatun olmanın garip sevincini çok ta güzel yaşar..
doyumsuz insan davranışıdır. arkadaşın "sevgilisi" olarak telaffuz edilmesi bile doğruluğunu yitirir bu insanların davranışları yüzünden. en kısa zamanda bulunduğu çevreden tekmeyi yiyecek insandır.
