olabilir.neden olmasın.sen arkadaşına layık görmüyorsan o insanı ve daha çok sevecek ve mutlu edeceksen söylersin olur biter.ama ikiside mutlu mesutsa gerçekten götçe bir durumdur.
olabilir efendim, tamam çok namussuzca bir şeydir ancak, gönül bu; dizginleyebilene aşk olsun. buradaki tek problem şu olabilir; bunu arkadaşın sevgilisine bildirmek, arkadaşa açıklamak, yoksa içine atıp söylememek, çok ibnece bir şey değildir kanımca.
genel intiba ''şerefsiz'' yaftası'dır bu insan için,
ama aslen, aşık olacağınız kişiyi ''malesef'' siz belirlemiyorsunuz.
''biz bilmem kime yan gözle bakmayız hacıı!!'' diyen nicelerini gördüm, koca koca herifler ağladılar içip karşımda.
senelerce bunun için sevdiği kadına/erkeğe açılamayanlar var arkadaşı ayrılmış olsa bile.
nitekim, aşkı standartlaştırmak, kalıplaştırmak ve aşka bile ''olmaz, yanlış, ters'' demek,
insanın komik yanlarındandır.
bu tür durumlar olabilir evet. böyle durumlarda, ya dürüstçe bunu kabul edip görüşmeyi kesersiniz,
ya da bunu bir şerefsizlik olarak da görseler, gider o insana duygularınızı anlatır, arkadaşınızı da aşık olduğunuz kişiyi de kaybetmeyi göze alırsınız.
çünkü bu his bir kez düştü müydü içinize, ne arkadaşınıza eski gibi davranabilirsiniz, ne de aşık olunan insana.
söyleyin, içinizde kalmasın ve yürüyün kendi yolunuza.
ağıza sakız olmuş ''delikanlılık'', aslında budur.
var olanı reddetmek değil, kabullenmek ve gereğini yapmaktır yani ''delikanlılık''.
arkadaşının karısına aşık olmaktan iyidir. hem aşk bu, kime aşık olacağını bilemez ki insan. önemli olan kimseye zarar vermeden kırmadan bastırabilmek aldatma eylemini gerçekleştirmemektir.
aşık olmak dokunmaktır, koklamaktır, tadına bakmaktır, paylaşmaktır, uyumaktır.... aşk bunların en az 2 tanesi olmadan yaşanmayacağına göre sen ya bunları zihninde yaşayan bir gavatsın ya da gerçekten yaşamışsan gavatsın. eninde sonunda gavatsın.