"ya, pardon, ben aslında x i arayacaktım, yanlışlık oldu," deyip, samimiyetten kazanmak varken, vaziyeti çaktırmamaya çalışıp, hiçbir ön hazırlık olmadığından, telefonda kekelemek, karşıdaki kişinin hatrını defalarca sormak, "abi sen iyi misin," gibi can sıkıcı sorulara maruz kalmaktır.
başıma gelen bir olaydır..sabah erkenden kalktım arkadaşla bir yere gidecektik..daha sonra hazırsın değil mi diye arayacakken yanlışlıkla başka bir arkadaşı aradım. sonra ya kardeş nasılsın şeklinde toparlamaya çalıştım..doğal olarak kuşkulandı. bizimle gel diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştım..zaten o da yok uykum var diyip kapattı...
+aşkım nasılsın?
-mahmut abi?
+*eee...lütfü bitanem sen misin?*
-abi benim de, hayırdır.
+eee....yok bişi be canikom bi halini sorayım dedim.
-abi iyiyim de sen iyi değilsin galiba.
+yok ben de iyiyim kokoşum.
-hehe...mamuş abi sen baya bi modernleşmişsin yaa..hehe
+düzgün konuş lan hödük! ne demek mamuş!!! yengeni arayayım derken seni aradım, çaktırmayayım dedim.
-yengeyi de çok çok öpüyorum mamuş abi.
isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla aradığım arkadaşla geçen bir diyaloğum olmuştu.
+ alo, kardeşim başın sağolsun.
- lan olm noldu?
+ aaa şey ben yanlış aradım yaaa...
- ya bak olm doğru söyle noldu!
+ yahu olm bi arkadaşım var onunda adı turgay, babaannesi ölmüş, onu arayacağıma seni aradım. kusura bakma.
- (halen inanmaz... ve normal olarak inanılmaz panik) bak, bak doğru söyle, birşey olmadı dimi?
+ ya olm valla, yeminki birşey olmadı, yanlışlıkla aradım dedim ya...
- tamam, tamam...
sonra bu arkadaş ortalığı ayağa kaldırdı, kardeşini çalıştığı ofise çağırmış. ve ben iki üç ay çocuğun yüzüne bakamadım.