Bir his düşünün ve sizi manasız rahatsız edip dürtüklesin. Bu his altında bir sürü nedeni barındırıyor ama siz farkında olmuyorsunuz. bir nevi görmediğiniz şeyleri size hissettiriyor ve soğumaya başlıyorsunuz. Bazen normal bir şey söylese bile siz bir anda sinirlenirsiniz ve o anlarda bazı şeylerin yolunda gitmeyeceğini anlarsınız.
Kaba olması. Var bazen öyle. Nasıl bir aile ortamı var, nasıl bir kültürün çocuğu anlamıyorum. Bir ortama girince selam vermez, hizmet alınca teşekkür etmez, çalışanlar ile asla göz teması kurmaz ama kendinden daha üstün olduğu düşündüğü insana hayran hayran bakar. Nasıl tipler sahiden çözemiyorum ve ısınamıyorum.
Büyüğünü küçüğünü bilsin, zarif olsun, sahiden diğer kötü özellikleri bir yere kadar çekiliyor. Ama kaba olunca ben tahammül edemiyorum hiç.
topluluk içinde bile küfür edip rezil etmesi.Sizin başarınızı kıskanması.Verdiği sözleri tutmaması.Buluşma ayarlayıp gelmemesi.Palavra ve yalanlarının ortaya çıkması.Arkanızdan konuşup yüzünüze gülmesi.Onun iyiliğini düşünüp tavsiye verdikçe sizi takmaması.Her zaman yanındayım diyip ne bir kavgamda ne de hasta olduğumda hastanede yanımda olmamaları.
(daha yok muydu diyeceksiniz belki ama benim çıkarcı dostlarımda gözlemlediklerim bunlar).
Bak ben herşeyi kabullenirim, hiç komik olmayan şakalar yapsa ona bile gülerim ve hiç sorun etmem.
Ama gelgelelim birisi ardı arkası kesilmeyen cinsellik bahsi açınca acayip soğuyorum. Ulan bu cinsellik böyle konuşulup üzerinde fikir yürüteceğin birşey değil ki bunu neden konuşuyoruz başka konu mu kalmadı yani. Leş insanlar ya.
işi düşünce köpek gibi kapında dolanması, işi bitince yüzüne bakmayıp soğuk soğuk davranması. en sinir olduğumda; kendisinin sürekli yaptığı şey kendine yapılınca ergen gibi zırlaması. bunu ikinci kez yaptı, ben de artık gerekeni yapacağım.
bir kere sürekli bir kıskançlık halindedir.
örneğin bir şey almışsınızdır .( ben söyleyen biri de değilimdir ) o eee ne yaptın geçen şuraya gittiydin , ne var ne yoktu şeklinde sorular başlar. ardından alışverişe sözü getirir . mecbur gösterirsin hımm güzelmiş , güle güle giy der ama inceden gözlerdeki o kıskançlık belli eder kendini.
ikincisi bir kıyaslama yapar durur. eee benim sevgili beni aramadı bak seninki arıyor ,mesaj atıyor. yahuu aramıyorsa ben ne yapayım çocuğu dürtekleyeyim mi yani sen neden aramıyorsun ulen bu kızı diye.
üçüncüsü çalışmıyor ve evde ise dedikoducu teyzeler gibi olur. eee şu şöyle olmuş bak , biz de böyle oturalım kös kös...
bir başka şey akşama kadar facebookta ,ınstagram da çarşaf çarşaf fotoğraflar. yahu bir git iş ara kendine , ya da otur sınavlara hazırlan . ilanları takip edersin bazen onu da bilgilendirirsin hemen bir kulp bulur. ee ben onu yapamam , pek bana göre değil sanki. bir dene hele kardeşim belki de tam senlik iş . ama yok.
beş mi oldu sanırım öyle oldu. çıkarı için kullandığını bas bas gösterir nihayetinde ve ben de keserim arkadaş ipini. öyle de yaptım temmuzda .
pazar akşamı facebooktan yazmış bir şeyler . okudum ve sadece güldüm.
güzelim ben bekledim senin bu hareketlerinin çocukvari bir havadan çıkmasını ama sen ıhh anlamadın. şimdi gittiğin geldiğin derdini dinlediğin tek arkadaşını da kaybettin
borcu olunca sanki bogazina yapisiyormusuz ver diye gibi fellik fellik kacmasi. seni gorunce gotum gotum civardan uzaklasmasi. uzaktan rastlasacak gibiyken birden telefona ciddiyetle bakip yon degistirmesi. basbakan aradi sanki pezevengi. tus kilidini ac kapa yapiyor. kime yediriyosun olum . bizde yeri gelince tanimamazliga veriyoruz, klise bunlar. hibe ettim rahat ol. gor beni.
sürekli kendisinden bahsetmesi. nasılsın sorusunu bile öylesine sorar bu insan. Nasıl olduğunuzun bir önemi yoktur, o çoktan "ya sen nasılsın" sorusunun cevabını hazırlamıştır bile. anlatır durur. bütün gün kendi sorunlarından bahseder ve kendini över.