Çoğu kişi arkadaşlığın ve dostluğun kıymetini bilmeden, kendini aşk denen çemberin içine atıyor.
Özellikle gençlerde gözlemlenen durumun, aslında bastırılmış cinsellik güdüsünün ortaya çıkardığı bir davranış biçimi olduğunu düşünüyorum.
Neden mi?
Arkadaşınızla kahve içebilir, sinemaya gidebilir, gezip tozabilir, saatlerce dertleşebilir. Kısacası cinsellik anlamında yakınlaşma dışında her şeyi birlikte yapabilirsiniz.
Ve siz bu güzel birlikteliği (dostluğu) her seferinde bu cinsel güdüleriniz yüzünden nahvediyorsunuz.
Sonuç olarak ortada sürekli birbirinin hayatına karışan, olur olmadık şeyler yüzünden birbirini tribe sokan, birbirine hesap veren ve birbirinin hayatını bok eden bireyler haline geliyorsunuz.
Çünkü beklenti en başından beri bu bastırılmış duyguların tatmin edilmesi. (Kişi kendine itiraf edemese de öyledir)
Aşık olmak, sevmek, birine ilgi duymak çok güzel bir şey. Ama bunu gerçekten sağlıklı bir biçimde yürütmek ve duygulara olduğu kadar mantığa da önem vermek gerekir.
ilişki uzmanı falan değilim. Tüm bunları eteafımda gördüğüm ilişkileri analiz ederek söylüyorum.
Sadece sex için evlenen erkekler ve sadece evlenebilmek için kapanan, sonrasında kocişim de kocişim diye instagram da hikaye atan kadınlar var bu ülkede. Bunları hepimiz biliyoruz.
Bu yüzden dostluğun ve arkadaşlığın, sevgili olmaktan daha değerli olduğuna inanıyorum.
Konu elbette eleştiriye açıktır. Fikirlerinizi yazarsanız, tartışır ve birbirimizden bir şeyler öğreniriz.