düğününe gittiğin arkadaşının akrabalarının tek tek darısı başına dileklerine maruz kalmakla sonuçlanır, dileğini diledikten sonra yoksa var mı nişan filan sorusuna yok cevabını verince yazıııııkkkk cevabını da duydum, çok üzüldü be teyzem.
arkadaşlarımın sorunu. beni ilgilendirmez. *
arkadaşların artık evli olmaları, sorumluluklarının şekil değiştirmesi halidir.
geçen gün birini daha telli duvaklı gönderdik başka şehire. *
arkadaşlarıma sesleniyorum; evlenin mesut mutlu olun tamamda gitmeyin bee uzaklara.
evlenmeyi sigara bırakmaya benzettiğinizi gösteren durumdur. bazı tiryakilerin sigara bırakmayı, bazı bekarların da evlenmeyi erteledikçe erteleyesi gelmektedir. üzülünmemelidir. sigara zararlıdır ancak bekarlık değildir. *
insanı adım adım evlenmeye iter. kişi evlenmek istemiyorsa mutlaka evlenenin yerine yeni bi arkadaş bulmalıdır. mazallah sonra bi bakarsın gecenin bi yarısı canın sıkılınca arayıp konuşacağın kimse yok.
çok yakında ebelerinin hörekelerini görücekleri statü değişikliğidir. pek kısa bir zaman sonra "hacı atla gel aleme akıyoruz", "baba koş biralar benden" gibi teklifleriniz karşısında ezilip büzülüp kem küm edecekler, bir ihtimal gelseler bile gözleri saatte ve telefonlarında olacaktır. oysa ki siz mayıs ayı itibariyle açılan tur sezonuyla, 7 katlı gemilerde tanıyacağınız nice milf arkadaşlarla seyahatinizini planlamaktasınızdır.
Bir hasziktir durumu dahadır..
Can sıkıcıdır biladerim, arkadaşların birer birer dünya evine girişi..Hani onun için mutlulukdur mkoyum da sen sap gibi kalırsın..
iki yönü vardır abi bunun;
1.si Yakın arkadaşların artık eskisi gibi değildir..Artık kahvede bataga oturma süresi kısıtlı, artık öyle köşedeki bankta muhabbet etmek yok, hovardalığa çıkamazsın sahil kenarında efes sponsorluğunda çoşamazsına of of ki ne off..Artık sorumluluk sahibidir o kişiler..
2.si arkadaşlarının evlenmesi başkalarına dert olur.Dert olur dediğim 'sen ne zaman evlenceksin?' soruları baş göstermeye başlar...Yok ya ne evlenmesi mkoyum filan dersin bu sefer de Recep ivedik'in ninesi gibi biri çıkar 'ulan top musun gay mısın? derdin ne der'..
Gene canım sıkıldı sözlük ya.. *..Niye gerildim..
Alla..Alla
sinemaya hep beraber gittiğin arkadaşın artık evlidir çok fazla görüşemezsin, kendinle başbaşa kalır ama gene de tek başına filme gitmezsin.
beraber yemek yemekten hoşlandıgın arkadaşın daha yeni nikah cüzdanını eline almıştır, düşündükçe ağlamaklı olursun ama ne fayda.
beraber alışveriş yapmaktan hoşlandığın arkadaşın hamiledir gelemez.
ellerini başının arasına alır düşünürsün herkes gitti yalnızlık dibe vurdu diye. ama elden bişey gelmez herkes yerini yurdunu bilmek istemiştir de gitmiştir. ah ah bir kedim bile yok ritminde efkarı basarsın.
üstüne birde çoluk çocuk sahibi olurlarki ağzınızdan dökülen "amaan şunlara bak. hemen evlen doğur, bu hayat mı şimdi?" laflarıyla içinizde kabaran kıskançlık, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumlarına sokar sizi.
insanı kısmi de olsa bunalıma sokan durumdur. "aman canım bana ne" dense de biraz da olsa insanın içinin gitmesine sebep olandır.
daha dün gibi hatırlarsın sıra arkadaşınla oturup bacaktan kopya çektiğin, kapıda dikilip millete kulp taktığın, laf atan ergen erkek arkadaşlarını birlikte kovalayıp iki taraftan kıstırdığın günleri... öyle saçma sapan şeylerde elbirliğiyle işler yapmışsınızdır ki böyle ciddi şeyleri bünyeniz kaldırmaz adeta. o kadar yaşlandık mı? demeden edemezsiniz bir türlü. yaş kemale ermiştir de siz hala kitaplar arasında boğulduğunuzdan farkında değilsinizdir. siz çocuk olduğunuzu düşündüğünüz anlarda millet almış başını gitmiştir. hele bir değil, iki değil sırayla birçok arkadaşınız bu ciddi işe kalkışmaya başladıysa, "noluyoruz lan!" derken bulursunuz kendinizi... "biz mi yanlış iş yapıyoruz acaba?" diye düşünürsünüz. sanki millet sizi bekleyecektir. nedense öyle bir izlenime hakim olursunuz. "benim evlenmeme daha çok var beklesenizeee. tuvalete gittiğimiz gibi bunu da beraber yapalım" dercesine buruk bir ifadeye bürünürsünüz sebepsiz.
ardından gerçek yaşama dönüp şükredersiniz halinize. evlenip bu yaşta o kadar sorumluluğu almanın kolay olmadığından dem vurup, kendi kendinizi bozduğunuz gibi tamir etmesini bilirsiniz. iki gün sonra bilirsiniz zaten bu dertten başınızın etinin yenileceğini. anın tadını çıkarmakta fayda vardır deyip mutluluklar dilersiniz sadece. onu da dilerken bile bir tuhaf olursunuz. tuhaf olmanızın sebebi evde kalmanız falan değildir elbette. sadece çocuklukta yapılanların ne kadar mazide kaldığını dank ettirir kafanıza var olan tuhaflık ondan dolayıdır tamamen...