Acınılası, hüzünlenilesi, saçları okşanılası çocuktur. sorarsan; canım neden sende çıkmıyosun? diye. ' ödevim var annem izin vermiyor abla' diyen çocuktur. nedir bu ödevlerden, okuldan çektiğimiz ya bıktım ben ya. vizelerim, finallerim olmasın istiyorum çok şey mi istiyorum. ağlamaya gidiyorum.
başrolünü küçükken bizzat üstlendiğim film. aralık içinde oturan çocuk kişisi tüm gün sokakta oynar. her güzel şeyin bir sonu vardır, akşam olmuştur eve çıkmak zorunda kalmıştır. diğer veletler ise gece on ikiye kadar aralığın geniş asfaltında tepinip saklambaç, zile basıp kaçmaca oynarken o -camdan da değil balkondan- onları izlemektedir. esasında yazıktır günahtır. nadiren de eğlencelidir. zile bastıktan sonra yakalanan arkadaşların topluca dövülüşünü izlemek gibi *
cocuktur iste. disarda oynayip gol yiyen cocuga da acirim, ben dondurma yerken dondurma yemeyen cocuga da acirim, misket oynayip kokulen cocuga da acirim, yildizsiz pekiyi alan cocuga da acirim. netsek bilmem ki.. *