arkadaşa naftalin yedirtmek

entry2 galeri0
    1.
  1. evet, bu dünyada yaptığım en boktan şeylerden biriydi ama yaptım.

    8-9 yaşındaydım sanırım. babam askerdi o zamanlar. lojmanda otururduk. esk foça'nın en güzel yerine kuruludur ordaki lojmanlar. bilen bilir. gazinosu falan vardır çok güzel böyle. hep böyle çocukların sevdiği bir yerdir orası. ucuzdur hemde. çeşmelerinden fanta, kola akar. köfteler patatesler ağaçta yetişir.

    aileler oturur sohbet eder orda. çocuklar da mermer zeminde koşup koşup diz üstü kayar. kadife pantolonu olan daha uzun kayar (o zamanlar anlamıyodum aradaki farkı şu an çözdüm). saklambaç oynar. erkekler kızları öpmeye çalışır, saçlarını çeker falan.

    bende lojmanların en yaramaz velediyim o sıralar. milletin arabasını çizer, camını kırar suçu sevmediğim çocukların üstüne atar, kızları merdiven aralıklarında sıkıştırır öper, pandik atar kaçardım. ama derslerim çok iyiydi, izmir birincisiydim. o yüzden dokunulmazlığım vardı. neyse.

    bir gün yine gazinodayız. yılbaşı yemeğiydi sanırım. astsubay tarafında oturuyoruz. öyle de bi olay var. her bok ayrıdır, subay astsubay diye. bacak kadar veletler bile o ayrımı hissettirirdi birbirine. subay kızları çok nazlı olurdu. pandik atsan hemen gidip şikayet ederdi annesine uğraş dur ondan sonra aileler arası kavga. astsubay'ın yaramaz oğlu olmak zordur.. aaah ah. neyse ki dokunulmazlığım kurtarıyodu beni çoğu zaman.

    neyse amk harbiden gazinodayız bigün. saklambaç oynarken, tuvalete kaçtık 3 eleman. isimlerini de söyliyim çocukların, biri erman biri de deniz can. sene 1995 belki. deniz can çok mızmız bir subay çocuğuydu. görseniz direk s.kersiniz o derece.. ışıkları kapattım bulamasınlar diye. deniz can ağlamaya başladı. "aç yaaa, şeytan gelcek yaaa" *. neyse yerimizi belli etmesin diye açtık ışıkları. ermanın kulağına doğru fısıldadım:

    -pisuardaki kokan şeyleri yedirelim mi?

    erman da istiyordu bunu ama haklı olarak korktu tabi:

    +nasıl, zehirli o oluuuum !

    -sus bağırma sus. olips diyip yedirelim zaten kokusu da benziyo ya.

    +tamam ama anneme söylerse ben bişey yapmadım tamam mı ?

    -söyleyemez, döveriz.

    erman parmaklarını tırnaklarını yiyip sinsi sinsi de gülmeye başladı. ben işe başladım. tuvalet kağıdıyla aldım naftalin'i pisuarın içinden.

    -deniz can gel bi gel. şeker vercem sana olips.

    +olmaz dişlerim çürürmüş annem öyle dedi. *
    -eve gidince fırçalarsın bişey olmaz. al ye.

    +anneme söyleme ama.

    -yemezsen geçen gün apartmanın arkasına işediğini söylerim.

    +ver be öff. yicem tamam.

    erman kenardan bakıyo öyle mal mal gülüyo. bende gülüyom.

    -nasıl güzel mi ?

    denizcan katır kutur ısırıyor naftalini o sırada. ağzı yanmaya başladı. bizim deniz can veledi'nin yüzü birden değişti. kızardı morardı. tükürdü naftalini pisuara. evet pisuara. nerden geldiğini anladı gerzek hahah. böğürmeye başladı "yanıyoom" "annaaaaaaaaaaaaagh" diye koşturmaya başladı. tüm gazinoda bizim gerzek deniz can'ın sesi inliyordu. müzik falan durdu. annesine koştu. ama konuşamıyo bağırmaktan. ağzını gösteriyo.

    baktım bizi şikayet edecek. ermanı da kaptım. bisikletlere atlayıp kaçtık basket sahasına. orda top oynamay başladık unuttuk tabi.

    çocuğun ağzı yüzü yara olmuş. hastaneye gitmişler. yıl başını hastanede geçirmişler. söylemiş deniz can annesine. annesi de benim anneme söylemiş.

    çok zekiydim amk. salağa yattım. biz onları şeker sanıyoduk dedim. annem de yuttu. deniz can ın carlak annesine de yutturdum. "özür dileriz nuran teyze, biz onu olips sanıyoduk" dedim. erman'a da aynısını dedirttim.

    dediğimin aynısını demezse, deniz can ın ablasıyla seviştiğini söylücektim annesine.

    hahah ulan, ne güzel günlerdi bee.
    1 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük