şahsın suratında minicik bir kızarıklık olmazken siz ve yakıştırılan hatun yerin dibine girebilirsiniz hele ki gerçekten aranızda bir şeyler olmaya başlamışsa.
- höblöslds... ya siz niye çıkmıyorsunuz, çıksanıza ?
+ aslında bunu bende merak etmeye başlamıştım.
_ şaka yapıyorsun herhalde?
+ yooo hayır, bizden gerçekten muhteşem bi çift olur...
_ ben, ben bilmiyorum ki
- sen benimle mutlu musun?
_ evet?!?!
- iyi ya işte, daha mutlu olmak istemez misin?
bu arkadaşımla geçen bir kafede oturuyoruz. sohbet ederken bir anda okuldan tanıdığımız ama benim kendisinden hiç haz etmediğim bir çocuk oturdu. hem de pat diye, bir "oturabilir miyim" falan diye sormak yok. tamam neyse ama kötü yanı bu çocuk bana karşı boş değildir ve ben onu defalarca defalarca reddetmişimdir. buna rağmen hala sulu sulu davranışlar sergiler.
ve arkadaşım bunu biliyor. ben çocuğu defetmeye uğraşırken arkadaşım ellerini çenesinde birleştirdi ve sanki karşısında bir angelina jolie - brad pitt çifti varmış gibi bakarak, "yeeeaa siz ikiniz çıksanıza çok yakıştınız" dedi. oğlan bir anda coştu, "niye beni kabul etmiyosuuunn bak herkes bizi yakıştırıyooooo" diye bağıra çağıra rezil etti beni. arkadaşım da o sırada bıyık altından gülüyordu.
ister istemez kişileri şüpheye sevk eden olaydır. "lan acaba bi şeyler biliyoda mı söylüyo, merve benden falan mı hoşlanıyo ?" yada "ayy of ya niye öyle dediki şimdiiğ acaba berk beni mi seviyo kii?" tarzında düşünce baloncukları kafaların üzerinde dolanır durur.
artık ikisi için iyi birer arkadaş olma ihtimalleri kendini bilmez biri yüzünden son bulmuştur.
ya sevgili olacaklardır yada her zaman şüphe duyan, çekingen ve seviyeli iki kişi.
başka yolu yoktur.
rahat adamdır. mesela bunun döktüğünü temizleme derdi yoktur. genelde ev ortamında masa falan da toplamaz. o yüzden böyle rahat rahat sıçar. adamın sıvamak gibi bir derdi olmadığı için kendisine göre çok normal bişey yapmış olur.