eğer bugün insanlar paylaşmanın erdemini, güzelliğini hala kavrayamamışlarsa, buna sebep olanlar 125 gramlık, küçük boy, cipsler piyasaya sürenlerdir. çok ciddiyim.. çünkü bi dönemin ortaokul ve lise gençliğinin psikolojisinin amina koydu bu küçücük paketler (ben de dahil). insanlık namına ne varsa aldı götürdü..
sen benuğa lisesinde okuyanlar elbet anlamaz ne dediğimi, sadece cengizhan lisesi öğrencilerini etkilemiştir bu olay. ve de cengizhan ortaokulundakileri..
küçük paket cipsle arkadaş ortamına gelmek zaten stratejik bi hata, onu geçtim o yüzden ama paketi de orda açmak affedilecek gibi bir şey değil (sürekli yapardık gerçi, ilginç tabii). allahım nasıl bir strestir o? nası bir daralmadır? benzerini başka sebeplerle, başka olaylarda yaşamak zor. düşün artık hafız..
önce hiç kimseden ses çıkmaz, muhabbet devam ediyormuş gibi bir hava verirler ortama. ağza atılan ilk cipsin çıkardığı "kı kı kıtırrr kıtırr" efektleri tetikler onları ve birer canavara dönüşürler anında. bir anda fatih terim'in, takım gol atınca, tokatladığı müfit erkasap psikolojisine girersiniz.. yağmalarlar paketi. bütün çabalar, bütün "banada kalsın amina koyyim yaa!" lar boşadır o vakit. sonuç hüsran olur her zaman.
size de paketin dibindekileri kafaya dikmek kalır sadece. ordan almaya çalışırsınız tadı, çaresizce.
cipsin boyutu ve kişi sayısı ne olursa olsun, oluşacakur bu gerginliktir. Lakin çok rahatsız edici bir durum değildir, zaten cips bitince o da biter. (bkz: yorgan gitti kavga bitti)