koray ın içinde olduğu insan tipidir. Adam çirkinin önde gideniydi ancak yüzüne baktığınız an garip bir çekim hissediyordunuz. Boyu 1.75 in üzerindeydi. Kahverengi gözlü,gözlerinden birinin içinde gökkuşağı gibi bir lekecik vardı.
neyse tanıştık adamla.sesi okan bayülgenin bir tık parçalanmış hali gibiydi. Hani tiz gibi ama kalın.
biraz muhabbet kurduk ortak arkadaşlar falan tanıştık işte. Adam konuşmuyor,etrafa bakınıyor genelde. Baktığı yerlere baktım,amına koyim sanki brad pitt,kızlarla kesişiyor. Cevap da alıyor. Dedim ben bu işi çözücem. Bir gün yalnız yakaladım ben bunu. Şakayla karışık sordum işte baba bu haller ne ayak gibisinden. Anlatmam falan dedi baya ısrar ettim herif dayanamadı başladı anlatmaya. Bilinçaltı,telekinezi,parapsikoloji,rüyalara girme vs gidiyor adam. Aklımda tutamam falan dedim bana bir flash verdi işte. 16 sayfa yazmış amına kodumun merlini. Uygulamaya koyucam.işe yararsa burdan paylaşıcam.
bir tanesi var bende. yilin ilk dersine girdiginde farketmistim onu. farkedilmeyecek gibi de degildi. hocanin sordugu her soruya romanlardan siirlerden eski kelimelerden ornekler vererek yanit veriyordu. o zamanlar biyigi yoktu henuz. uzun saclari, pejmurde giyim tarzi, elinde narince tuttugu cantasi ile sanki 20. yy in baslarinda yasamis ingiliz bir sair edasi vardi. dersin sonunda tanismak icin atilim yaptim yalniz ders saatlerimiz birbirini tutmadigi icin basarili olamadim. ancak koymustum kafama. bu adamla tanisacaktim.
aradan haftalar gecti. onlarca yeni insanla tanistim degisik degisik karakterler girdi hayatima. bir gun geldi bir duvarin onunde arkadaslarla olum hakkinda konusmaya baslamistik. o da vardi yanimizda. soyledigim bir sozle ilgisini cekmeyi basarmistim. "insanin kendi olumunu yaratmasi tanriya kafa tutmasi...iste ozgurluk bu. cogumuzun cesareti yok" sozuyle bakislarini bana cevirmesi bir olmustu. bu konu hakkinda konustuk konustuk. ancak hala isimlerimizi bilmiyorduk. ikimiz de farkli yonlere ilerlemeye basladik sirtimizi birbirimize donup.
bir gun tekrardan gunluk telaslarin oldugu, derse yetisme kaygisiyla kosusturan insanlari izliyordum fakultenin onundeki bir bankta. yanima oturdu ve bir sigara uzatti. sizli bizli konusmustuk o gunden once. siz deyince kizdi bana. ismini soyledi ve ben de ismimi soyledim tanismis olduk boylece.
sonrasinda derin bir dostluk kurduk pejmurde arkadasimla. onu tanidikca bilgisine, siirselligine, hayati bir bahar tadinda yasayisina. sevgilerini icine sigdiramayisina, sevmeye doyamayisina hayran kaldim. icindeki ogrenme askina, hep guler yuzlu olusuna, ici ne kadar aciyla kivransa da devamli umursamaz davranislarina. bu adam yeri geldi abim oldu yeri geldi dostum oldu yeri geldi hocam oldu. cok sey ogrendim ben ondan. daha da onemlisi insanligin ne oldugunu ogrendim.
aklima gelmisken. biri daha var.buna benzer bir hikayesi olan. yine sene basinda ilk derslerden birindeyim. insanlari suzuyorum, ilk izlenim edinmeye calisiyorum. gozum birine takildi. sessiz sakin icine kapanik gorunuslu, suratindan melankoli akan guzel yuzlu bir tip. dedim bununla tanisicam ben.
neyse ders bitti meshur duvarimizin onune gectik arkadaslarla. birinci sinifiz ya cumbur cemaat takiliyoruz. o da var aralarinda. ben tanisna hamlesi yaptim bu mala. "la siktir git" tepkisi aldim. tabi ben sok oldum noluyo lan diye kaldim orada. sonra dedim baslarim sana daa diye saydirmaya cektim gittim.
zaman gecti biz bu malla kah ayni masaya oturduk, kah okulun onundeki banklara oturduk cene caldik millete laf attik. sene sonuna dogru bu mal bakti suratima adimi sordu. ulan dedim pic kac defa muhabbet ettik hala bilmiyon mu adimi. oyle de bi maldi kendisi.
gezi direnislerinde, finallerde biz bu malla iyice iletisimi ilerlettik. tanidikca nasil bir insan oldugunu anladim. o umursamaz tavirlarin, piclikleri altinda dost gibi bir dost adam gibi bir adam buldum. ettigi kufurler ilk basta sinirimi bozardi simdi neselendiriyor bile. hayat gercekten garip.