asla sonu bilinmeyen uzun bir yoldur. kimine göre kısa.
birini bir on yıldır seviyorsa kişi her şeyi göze alır dener. çünkü bir on yıl almıştır onu sevmesi ve bir on günde unutacak değildir. her ne yaşanmışsa yaşansın. tek isteği onun varlığını duymaktır, hiç onun olmayacak olsa bile.kiminin medeni olmak ya da karşı tarafa güçlü olduğunu göstermek adına takındığı arkadaş olma tutumu aslında sevgiden ileri gelir. kimse kimseyi yemesin. bir umut var mıdır geleceğe dair, hayır yoktur. çünkü kişi gururundan feragat etmiştir. ve bu durumda umut edemez sadece düşler bir gün tekrar onun kollarında olmayı, bir gün ilk ve son kez beraber uyumayı.
iki tarafa da acı verecek olan denemedir. daha önce sarıldığın, öptüğün, seviştiğin insanla arkadaş olamazsın, içinde birşeyler kalmışsa eğer bu o arkadaşlığın saflığına ve samimiyetine zarar verir. boşverin gitsin herkes yoluna.
yasanılanlar bir sekilde unutulmuşsa, o kişi sizin icin hala degerliyse, konusmadan anlasabilecek ve muhabbet etmekten sıkılmayacak kadar yakınsanız, bittiginde aynı zamanda bir dostu kaybetmenin üzüntüsü de varsa icinizde neden olmasın denilebilecek durumdur.
arkadaş adı altında yan cep muamelesi görmeye , enayi yerine konmaya , ve o insanın tüm güzelliğini gözlerinizde yitirmesine sebep olacak eylem.. denenmiş ve ispatlanmıştır..
boşa uğraştır, ben seni seviyorum ayrıldık ama en azından yüzünü göreyim isteğidir. ama iki tarafta birbirini ne sevgili olarak görebilir ne de arkadaş. en temizi bitirilen bir ilişkiyi gerçekten bitirmek ve uzatmamaktır.
tek taraf için zordur her zaman. arkadaş kalmayı denemek zorunda kalmak daha acıdır onun için. diğeri zaten kafasında bitirmiş, ya da hiç başlamamıştır bile.
tekmenin yerine isabet etmemesi durumudur. kişi ayrılmıştır; ancak halâ bir açık kapı kalmıştır kaygısıyla karşı kişiye sokulmaya çalışmaktadır. hüsranla sonuçlanacaktır, bilinir; fakat işte, kalptir...
gereksiz bir atraksiyondur. hatta süper gereksiz bir atraksiyondur.. arkadaş kalıp napıcaksınız, birlikte sinemaya, tiyatroya, sergilere mi gideceksiniz.. sevgilisiyle olan sorunlarını mı dinleyeceksiniz.. çok modern takılıyoruz, medeni insanlarız kisvesi altında insanın kendi kendine acı çektirmesinden başka bir şey değildir bana kalırsa.. cunku her gidenin geride biraktığı bir iz, ardında bıraktığı anılar vardır..
işler yolunda gitmiyodur,onlada yada onsuzda olmuyodur, herşey bitmemiştir. ya çocukluk edip; bir daha sokakta görünce yüzüne bakmamayacak yada birbirinizi kandırıp arkadaş kalmayı oynıyacaksınızdır.
(bkz: iki ucu boklu deynek)
cam kırıldıktan sonra vazo olur mu?
eski sevgilden taze taze dost olur mu?
yıkılan saraydan gecekondu olur mu?
at kılından yahni olur mu?
hazan yapragindan cennet bahcesi olur mu?
olmaz....
geçeceksin bu işleri,
tasıyacaksın sırtında kendi yükünü
tırmanacaksın yokuslari yek basina
belki vararsin huzur-u mahsere
yahut safi huzura
ama böyle gidersen varirsin hayaller alemine,
sonra güler elalem senin haline,
dönersin hayal-i fenere,
gakgak kargalar bile,
mabadiyle gülerler haline.