Tek örnekle açıklayalım. Dostunuz sizi saat 00.15'te özel araç imkanı varken kadıköy'de son otobüsün ihtimaline bırakıp gitmez. Bırakıp gitmek durumunda kalsa da o gece eve varıp varmadığınızı kontrol etmek için on kere arar. Arkadaş ise sizden bir haber vaziyette ertesi gün nurella pozu verip story paylaşır.
Arkadaş dilinizi dinler ve çoğu kez -mış gibi tepkiler verir. iyi bir dost ise kalbinizi duyar ve ifade edemediğiniz duyguları fark ederek sizinle hemhâl olur. Bu, ileri düzey empatinin de tarifidir.
arkadaşla araya zaman girebilir ama dostla araya yıllar da girse hiçbir şey değişmez.
arkadaş dert anlatır, dert dinleme kısmında sınıfta kalır. dost, derdini anlatmadan sesinden bakışından anlar.
arkadaş çoktur, dost nadiren bulunur.
Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.
Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.
O gider, bu gider, şu gider,
Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
Dostla sevgili ile ne yapıyorsan yapabilirsin arkadaş ile de yaparsın hiç sevgilim olmadı herkes halinden memnun madem sevgili gibi takılıp sevgisiz kalmıyorsa gerçek dostluk arkadaşlık budur en azından nazı tribi olmuyor.
Sonsuza kadar değil evlenene kadar yanında olurlar, 16 yaşlarında evlendikleri için 3 4 senedir sevgisizim ne önemi var ki?
Benim için olmayan farktır. Herkesle konuşan rahat ve mesafesiz insanların uydurmasıdır bu olay.
Arkadaş ve dost aynı şeydir. Yok birisi şöyle diğeri böyle hikaye.
Normal arkadaşlarınız olur
iş arkadaşlarınız olur bunlar ayrı şeyler. ama sen arkadaşlıktan bahsediyorsan arkadaş ve dost aynı. Siz mesafesizsiniz diye ikisini ayırmayın.