bizim lisede nedim diye bir çocuk vardı, çok seviyordu. niğde'den yeni gelmişti, geldiği sene de okulun gözde kızlarından birine delice aşık olmuştu. itiraf da edemiyordu. elde çiçeklerle okula geldi bir gün, öğlen arası oldu hala sınıfta kara kara düşünüyor.
ressamgitarist: olm nedim s.kicem bir tarafını ver artık şu çiçeği, en fazla reddeder oğlum bak başkası kapacak sonunda kızı.
nedim: ya kanka ne bileyim, ya terslerse?
rg: yav terslemez olm bunda ayıp bir şey yok, herkes birbirine asılıyor sen çok seviyorsun, yanlış bir şey yok mk.
nedim: sen versene be kanka, arka bahçeye gelsin söyle konuşmak istiyorsa.
rg: ver şunu mk tamam, sana kalırsa zaten altı senede açılırsın.
nedim: yaşşa be kankaa!
kızın sınıfına gittim, nedim de koridorun başından kesiyor merakla. kapıyı bir açtım, bütün kızlar beden eğitimi için üzerini değişiyor. tam önümde kapı ağzında da nediminki yarıçıplak "ay ressamgitariiiiist!"diye vücudunu elleriyle kapatmaya çalışıyor...
elde çiçekler mal gibi kaldım, kapıyı kapadık o içerden ben dışardan aynı anda, nedim de hala uzaktan kesiyor. gittim yanına,
nedim: noldu kanka sınıfta mı yokmuş?
rg: orada kanka.
nedim: ee niye vermedin o zaman, abi çok heyecanlıyım ya.
rg: kusura bakma lan nedim.
nedim: ya kanka ne oldu ne kusuru.
rg: hacı keşke sen gitseydin fsahalkh.