şu ana kadar hiç yapmadığım ve bundan sonra da yapmayı düşünmediğim kimi zaman sonu hüsranla sonuçlanabilen girişim.zira gerçek arkadaşın anlaşılmasının çok daha işe yarar ve dürüst yolları vardır.
rahmetli necip hablemitoglu'nun derslerinde zivanadan cikan eylem. imza kagidi diye birsey yoktu. adimizi, soyadimizi, numaramizi ve bolumumuzu bir kagida yazar, yoklama torbasina atardik. necip hoca kisi basi 5 (1 kendi ve 4 arkadas) kagida izin verirdi. ama biz abartir, 10-15 tane verirdik. adamcagiz "e hadi bu seferlik boyle olsun" derdi her defasinda. zorlamazdi derse girmemiz icin. o nedenle de boyle bir yontem bulmustu. nur icinde yatsin.
not: hafta da 3 farkli secenek olurdu ders icin. 10 bolumden asagi yukari 300 kisi dersi alirdik. ama derste 20 kisi ya olurduk ya olmazdik. hatta haftanin son gunu adam 10 kisiyle ders islerdi.
öğrencilik yıllarında gerçek dostların anlaşılmasını sağlayan harekettir bi de not vermek eğer bir arkadaş bu iki güzide özelliğe sahipse onu kırmayın ömür boyu yanında olun.**
sahtekarlık. öğrenciyken bunu yapanların sahtekarları,dolandırıcıları, rüşvet yiyenleri, belgede sahtecilik yapanları eleştirme hakları yok diye düşünüyorum. önce kendimize çeki düzen vermemiz lazım.
insanlık namına yapılması gereken en dogru harekettir. hele yurt girişlerinde..
"bugün bana yarın sana" mantıgı agırlıklıdır.
yerine imza atılan arkadaş, bu işlemin başarıyla gerçekleştigi konusunda haberdar edilmelidir. dönüşümlü olarak görev tamamlanmalıdır. n'olur n'olmaz diye ve mümkünse "yerine imza" atabilecek üçüncü bir ortak arkadaş edinilmedilir. o arkadaş çok sevilmedilir, sayılmalıdır.