Ne zaman hatırlasam hep içim cız eder. Zamanında o kadar üzdü ki bu söz arkadaşlığımızı bitirecekti neredeyse.
"Değer bilmeyen biri için kılımı bile kıpırdatmam şu saatten sonra. sen sevilmeyi hak etmeyen birisin."
Yazarken yine içim cızladı. Hâlâ arkadaşız, 13 senedir dostuz.
-şu muhteşem yüzyılı senden başka izleyen kalmadı türkiye cumhuriyeti'nde. hani diziyi bitirecekler. sonra diyorlar ki "dur dur bursa'dan bir sinyal geliyor bitirme. o sinyal de bizim ev aq. sırf senin yüzünden bitmiyor bu dizi.
+yaa hatice sultan ölüyo bi sus buse beee.
bir arkadaşımızı kaybetmişizdir.hava zaten sıkıntılıdır.ben de istanbul'a gelmek için yola çıkacağım, nisan'ın 24ü akşamüzeri; yurtta..
+ abi ben gidiyorum.(o an neden dedim bilmiyorum)hakkını helal et.
- böyle konuşma kardeşim.1 hafta içinde iki kardeşimi kaybetmeye dayanamam..dikkat et kendine..
o an nasıl içten sarıldık birbirimize anlatamam..bu söz içime oturmuştu, 13 saat ağlaya ağlaya gelmiştim istanbul'a..
sultanahmet camisinin önünden geçerken o büyüleyici atmosferine kapılmış olsa gerek ağzından bir anda bu laf çıktı..
kısa bir şaşkınlıktan sonra karnımıza ağrılar girdi, enteresan bir laftı.