Beni böyle sev seveceksen olduğum gibi göreceksen
Beni böyle sev seveceksen olduğum gibi göreceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
Sen dert nedir ne bilirsin
Sen gönlümde kabe sen meleksin
Sen herşeyimsin sen ümitlerimin tek kaynağı
Sen aşkın bence tam kendisisin kendisisin
Sevme diyemem sevde diyemem sende dertli ol diyemem
Sevme diyemem sevde diyemem sende dertli ol diyemem
Beni böyle sev seveceksen kalbim senin gir gireceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
Görmedinmi gözlerimden bir mahkümun en son arzusunu
Hasretini
Görmedinmi gözlerimden seni çılgın gibi sevdiğimi sevdiğimi
ister sevgi ol istersen kinim isterdim benim ol benim
ister sevgi ol istersen kinim isterdim benim ol benim
Beni böyle sev seveceksen olduğum gibi göreceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
Girme ömrüme girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen
kendi asosyalliğini karşıya dayatan sevgilidir. "madem bir sorunun var ne diye karantina bölgen dışından birinin hayatına burnunu sokup, hayatı ona zehir ediyorsun." şeklinde azar azar azarlanması gereken kotalı sevgilidir.
sözlük ortamımızın ne kadar avrupa standartlarında olduğunu göstermiş sevgilidir, zannedersin how i met your mother insanlarıyız mına koyim afedersin. biri de çıksın desin ki aga bu ne, hatta ben diyim buyrun. yok mu hakikaten bu noktaya gelmişlerimiz? uyuz olup demedik mi bunları arkadaşım? hangimiz düşmedik kara sevdaya, hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?
kıyamazsın, canından çok seversin, aklın çıkar üşüdü mü acıktı mı diye; yellozun biri çeker bi köşeye 'ya leylacım bu saylon'un gözü göz değil, devamlı dışarda haberin olsun' falan. gelsin şüpheler, gelsin kavgalar.
canın gibi seversin, canından ayırmazsın, orospu çocuğunun biri sen kızın yanında yokken romantik serseri memoli takılıp tiyatrolara başlar; senin ne eksikliğin varsa muhabbet konusu yapıp verir alttan gazı.
yalan mı? olmadı mı bunlar?
ama yok, hepimiz öyle entelektüel, öyle dengeliyiz ki, sevgililerimizin çevresi o kadar haddini bilen, o kadar düzgün ve aklı başında karakterler ki biz saçmalıyoruz, canımız sıkılıyor sevgiliye saldırıyoruz hiç yoktan. o kadar eğitimli bir toplumuz ki sosyal ilişkilerimiz anlatılamayacak derecede tutarlı ve çerçevesi belli; bazı kendini bilmez sapıklar ve kendine güveni olmayan(!) silik tipler durduk yere problem çıkarmaya tapıyor. birbirinin sevgilisine yavşayan ibneler, ortamda kız görünce don juan; kız olmadığında şahin k. triplerindekiler, ona buna salça olan gizli abazanlar yok etrafımızda, götümüzden uydurduk bu kadar hikayeyi zaten.
kendine güveni yoktur.
ama kendisi buluşmalara gidip, o arkadaşlarından kıskandığı sevgiliyi aldatabilmiştir. hem de aynı ortamdan biriyle. bir de bu aynı sevgili, bunu dediği kızı terkedip, sevgilisini aldattığı kızla ertesi gün aynı eve taşınabilmiştir. oha diyoruz.
"sen yokken onlar vardı. belki bir gün sen olmayacaksın ama onlar yine olacaklar." diyerek yıllar önce savuşturduğum sevgilidir. hoş, çok geçmeden birbirimizi hayatlarımızdan da savuşturduk.
