bir zamanlar arkadaşlık ruhu, delikanlılık motifiyle süslenir ve ortaya adam gibi adamlar, kale gibi sağlam dostluklar çıkardı. şöyle ki bir arkadaşınızın kız arkadaşının avukata gitmiş esnaf senetli borcunu, o arkadaşınıza hissettirmeden ödeyip ve senelerce hiç bir şey yokmuş gibi davranmak vardı. yıllar sonra gerçeği öğrenen dostunuzun size teşekkür etmesine dahi mahal bırakmazdınız.
ARKadaşlık ilişkilerinin en ama en kötü yanı, başkalarında olumlu bulmadığımız özellikleri barındıran arkadaşları bağrımıza basmamızdır. bildiğin 2 yüzlülük bu.
hoşlanmadığımız bir özelliğe sahip adam hakkında atıp tutarız, lakin aynı özelliğe sahip olan arkadaşımıza güler geçeriz. hepimizde var bu.. el küfür eder çapsızdır, arkadaş eder "komik ya bu çocuk" olur. çok tanınmayan adam yamuk yapsa direkt defterden silinir arkadaş yapsa yumuşanır. kendi ortamımızda gırla gülünen sikko esprileri başkası yapsa adama demediğimiz laf kalmaz.
ya olağan karşıladığımız özellikleri tanımadığımız insanlarda da olağan değerlendirelim, yada arkadaşımıza da teki koyalım. üzülüyor insan arkadaş hukukuna verilen ödünlere.