ilkokul ve lise hayatım boyunca gönüllü olarak yaptığım iş. çekilmez derecede sıkıcı olan derslerin sıkıcılığını az da olsa gideren eylem. hele bir de orta sıranın en arkasında oturuyosam sınıfta olan biten her şeyi görebilmek, sınıfın her köşesine rahatça laf atabilmek, rahatça uyuyabilmek, rahatça burun karıştırabilmek yani kafana göre takılabilmek demektir.
Şimdi hatırlıyorum da, herkesin "bunlardan adam olmaz" der gibi baktığı öğrencilerdi arkada oturanlar.
Ben gerçekten dinliyordum dersi, ama napim. Benim derste bir şeyler yemem, içmem gerekiyordu; birileriyle bir şeyler paylaşmam gerekiyordu; sınıftaki kendini beğenmişlerin bakış açılarının dışında olmam gerekiyordu; öğretmen müdahale etmeden bir şeyler yazmam gerekiyordu; birileri silgi parçacıkları fırlattığında o parçacıkların saçıma denkgelmemesi gerekiyordu...
Hiç sevmedim ön planda olmayı, hiç de sevmeyeceğim. Ve eminim benim gibi bir sürü vardır daha.
Burdan Öğretmenlere sesleniyorum,
Arkada oturan öğrenci, önde oturanlarla aynı puanı alabiliyorsa o sınıfın en zeki öğrencilerindendir. Çünkü arkada ders dinlemek cidden çok zor iştir... Hele ki öğrenci miyopsa. *
Edit: ve sınıfta 30 kişi varsa...
berbat bir şeydir. derste sıkılınırsa öndeki kızların saçlarının telleri sayılır. ama kopyada ve konuşmada fazla dikkat çekmezsin. onun dışında tahtayı görmek için çeşitli akrobatik hareketler yapmak gereklidir. yaşayan bilir.
Hoca tarafından daima sözlüye kaldırılmaktır. Hayır yani öne geçince de yine beni kaldırıyor. Sonra taktı diyorum inanmıyorsunuz. Geçen 2b dekilerle de konuştum bu konuyu haklısın dediler.