2001 Turkıye de kı krızden sonra, Arjantını vuran ve hasarı gectıgımız yıllarda sarılan ekonomık krıze sebep olan Arjantın basbakanının Turk kokenlı oldugu yer. NOT: Ve Arjantınde kı bı krız sonrasında Turk kokenlı basbakan gorevınden alındı:=) Turkler heryerde:=)
Tango Dansı, Eva Peron, Patagonya, Iguazu Şelalesi, And Dağları ve Aconcagua zirvesi (Güney Amerikanın en yüksek zirvesi) Büyükbaş Hayvan Besiciliği ve Arjantin Bifteği, Et, yün ve şarap üretimi, Başkent Buenos Aires, Colon Tiyatrosu, Jorge luis Borges ile ünlüdür.
bolivya'ya 6-1 yenilen milli takıma sahip ülke. futbolcularından lionel messi "o yükkseklikte futbol oynamak imkansız. nefes almakta zorlanıyorduk. bolivyalı futbolcular duruma alışık." gibi sözler söylemiştir. ama teknik direktör maradona "yükseklik bahane olmamalı, yenildik işte." benzeri sözler söylemiştir.
ayrıca hatırladığım kadarıyla vakt-i zamanında ekonomik kriz yaşadıklarında halk dükkanları yağmalıyordu.
uruguay'la birlikte güney amerika'daki en yoğun ermeni nüfusuna sahip olmasından dolayı sözde ermeni soykırımını tanıması gayet doğal olan ülke. bu ülkenin milli takımı geçen hafta önce venezuella'yı 4-0 yenmiş, sonra bolivya'ya yüksek rakımdan dolayı 6-1 yenilmiştir ki bu 1958 dünya kupasındaki çekoslovakya yenilgisiyle en farklı yenilgiyi tekrarlamıştır.
Yüzyılın başında Amerika kıtasında ABD'den sonra en zengin ülke, dünyada da en zengin ilk beş ülke arasındayken uyguladığı populist, solcu politikalar nedeniyle serbest düşüşe geçen ülke.
Plaza de Mayo Anneleri ile siyasal tarihe geçmiş, abd eli insanları çok acılar çekmiş latin amerika ülkesi.
1976 ve 1982 yılları arasında, Arjantin'de darbe sonucu ülke yönetimini ele geçiren generaller, "Ulusal Uzlaşma Süreci" adı verilen, ve hapishaneye atılanlar hariç olmak üzere en az 30.000 insanın ortadan kaldırıldığı bir döneme imza attılar. Ülkede her şey Hıristiyan değerleri korumak ve komünizmi engellemek adı altında yasaklanmıştı, iki kişiden fazlasının yan yana gelmesi ve konuşması suçtu. Ancak 1977'de bir grup anne ve büyükanne hükümet binası önünde bulunan Plaza del Mayo'da (Mayıs Meydanı) herşeyi göze alarak biraraya gelmeye başladı. Kayıp olan oğullarını, kardeşlerini ve torunlarını seslerini hiç çıkarmadan sadece hükümet binasının karşısında durarak talep ediyorlardı. Sayıları giderek arttı, birçok soruşturmaya ve dayağa maruz kaldılar, ancak başlarına beyaz başörtülerini takıp meydana çıkmaktan vazgeçmediler ve tüm dünya da onları bu şekilde tanıdı. Ülke normal yönetimine kavuştuktan sonra yapılan araştırmalar kayıpların çoktan öldüğünü ve cesetlerinin yokedildiğini ortaya çıkardı, ancak bu anneler generallerden hesap sorulması için eylemlerine devam ettiler.